Çizgi roman aşıklarının çok iyi
tanıdıkları bir kahraman vardır, Barbar Conan. Kimmeryalı Conan
mavi gözleriyle, siyah saçlarıyla, talihsiz bir olay yaşadığı
çocukluğuyla (babası gözlerinin önünde katledilmiştir.)
dünyanın en iyi çeliği olan Türk çeliğinden yapılmış
kılıcıyla, Turanlardan öğrendiği okçuluğuyla ve dini
inancıyla (Conan, kroma tapar.) efsane bir çizgi romandır. Barbar
Conan gerçekten barbardır. İşleri konuşarak halledebilen bir
kahraman değildir. Direk girişir.
2011 yapımı “Conan: The
Barbarian” adlı filmde Conan karakteri işlenmeye çalışılmış.
Ancak “caaanım” hikaye mahvedilmiş. Filmde Conan'ın barbarlığı
çok iyi verilmiş. Kılıcını daha çocukluktan itibaren vahşice
sallayabilen Conan, büyüdüğünde daha da barbarlaşmış.
İnsanlarla, özellikle de kadınlarla, iletişim kuramayan
kahramanımız, susturamadığı kadını bağlayarak bir ilke imza
atmış. Filmdeki pek çok tuhaflıktan bir kaçına değinelim.
Conan, babasını katleden caniyle yıllar sonra dövüşür ve ona
yenilir. İnsan azmanı genç Conan'ın, yaşlı bir caniye yenilmesi
biraz tuhaf kaçmış. Yani “iyi adam kötü adama önce yenilir,
sonra onu yener” kurgusu bu filme hiç uygun değilmiş, Ama
maalesef yapılmış. Ha bir de ölümüne koruduğu o safkan kızla
birlikte kötü adamlara baskına gitmesi kadar manasız bir şey
olamazdı, ama onu da yapmışlar. Ne alemi vardı, o kızın o
gemiden geri dönmesinin. Daha bunun gibi ne hikayeler ne
hikayeler...
Ben filmi pek beğenmedim. Hatta
beğenmedim. Ama yine de siz bilirsiniz.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder