2 Aralık 2015 Çarşamba

"Ölümsüz Polisler" Kapanmamış Hesaplar İçin...

TV'de zaping yaparken bir film gördüm ve sadece bir dakikasını izledim. Ve fakat o kadar kritik bir yerini izlemişim ki filmin tüm konusu o bir dakikanın içindeydi. Ben de filmi izlemeye karar verdim. Şimdi size de filmin o bir dakikasını anlatacağım.

Özet
2013 yapımı “Ölümsüz Polisler” (R.I.P.D.) adlı film fantastik bir aksiyon filmi. Hikayeye göre dfbkm^+%&%/)('^+oogfoğfgnkm ve bu yüzden Nick'in ortağı tabancasını çeker ve Nick'i öldürür. Bir anda kendini öbür dünyada bulan Nick hoş bir bayan polis tarafından sorgulanmaya başlar. Kadın polisin Nick'e bir teklifi vardır. Nick ya ölümü kabul edecektir; ya da dünyaya geri dönüp yargılanmaktan kaçan suçluları bulup adalete teslim edecektir. Nick düşünür; taşınır. Ölümü kabullenirse cehenneme gitme riskini de alması gerektiğini anlayınca dünyaya dönmeye karar verir. Tabi henüz kapanmamış hesapları da kapatmak Nick'in asıl hedefi olacaktır.

Künye
Filmde Nick'i Ryan Reynolds oynuyor. Kendisine Jeff Bridges ve Kevin Bacon da eşlik ediyor.

Yorum
Filmin konusu bence güzel. Ama film çok kötü. Animasyonlar ucuz. Ve yer yer tiksinç. Hikayenin sonu daha başından belli. Oyunculuklar desen Jeff Bridges hariç orta karar. Yani bence bir 10 yıl kadar sonra yeniden çekilmeli.

Kısacası filmi tavsiye etmiyorum. Tabi yine de siz bilirsiniz.

Hayata İyi Seyirler...

P.S. Kesinlikle çocuklarla izlemeyin!!!

"Mad Max" Eski Mad Max'lere Bin Basan Mad Max...

Eşim benden habersiz ve bensiz bir film izlemiş. Kıyameti koparttım :))) O kadar çok söylendim ki zavallı adam aynı filmi benimle birlikte yeniden izlemeye razı oldu. Ama filmin sonunda şunu anladım: adam yeniden izlemeye razı olmamış; çünkü zaten gönüllüymüş :)))

Şu ikinci kez izlemeye değer filme bir bakalım

Özet
2015 yapımı “Mad Max” bilim kurgu türünde. Hikayeye göre -bundan yüzyıllar sonra- nükleer savaşlar artık bitmiştir. Ama artık hiç bir şey eskisi gibi değildir. Toprak asitlidir. Su temiz değildir. İnsanlar sağlığını kaybetmiştir. Teknoloji ve medeniyet dibe vurmuştur. Üstelik yepyeni bir tarikat doğmuştur. Etraf, bu oluşum için canını verecek beyni yıkanmış insanlarla doludur. Büyük patrona inanış sonsuzdur. Derken bir gün büyük patronun savaşçı kamyon şoförlerinden biri Furiosa başka bir kabileye petrol götürmek üzere yola çıkar. Ancak petrol meselesi sadece bir maskedir. Asıl kargo, “damızlık” diye adlandırılan doğurgan kadınlardır. İşin asıl yüzü ortaya çıktığında ise amansız bir kaçış başlayacaktır...

Künye
Filmde kamyon şoförünü Charlize Theron oynuyor. Ona kaçmasında yardımcı olacak kişi ise Mad Max diye bildiğimiz Tom Hardy. Bir de o beyni yıkanmış heriflerden birini canlandıran Nicholas Hoult.

Filmin yönetmeni ise George Miller ve ilginçtir ki kendisi bundan 40 yıl önce çekilen Mad Max'lerin de yönetmeni :)))

Yorum
Filmin ilk iki filmle alakası yok. Ben ilk iki filmi hiç beğenmemiştim ama bunun hastası oldum. Bir senaryo ancak bu kadar büyütülebilirdi. Yönetmeni yürekten tebrik ediyorum.

Filmin görselleri, kostümleri, makyajları, dekorları, müzikleri ve oyunculukları müthişti.

Senaryodaki o tarikat kurgusu ve onun beyin özürlü suisidal müritleri şahaneydi.

Hele savaş bandosuna bayıldım :)))

Filmi izleyin. Mutlaka izleyin. Hatta çevirin çevirin; bir daha izleyin. Zaten o zaman başta eşime ceza olacağını düşündüğüm şeyin neden ödüle dönüştüğünü anlarsınız :)))


Hayata İyi Seyirler...

"Mission: Impossible - Rogue Nation" İsmi Bile Sofistike...

Yaz tatilinde sinemada izlemek istediğim bir film vardı. Ama ha bugün ha yarın derken izleyememiştim; kalmıştı. Sonunda o filmi izleyebildim. Size de bahsedeyim.

Özet
2015 yapımı “Mission: Impossible- Rogue Nation” adlı film her zamanki gibi aksiyon türünde. Bu seferki hikayeye göre Görevimiz Tehlike ekibine CIA tarafından savaş açılmıştır. Ama öyle görevlerini kötüye kullandıklarından yada beceremediklerinden değil. Son derece kapalı ve gizemli bir organizasyon oldukları için. Denetim yada gözetim altında tutulamadıkları için. Bu yüzden Benji merkeze çekilmiştir. Brandt, soruşturma geçirmektedir. Ethan ise sırra kadem başmıştır. CIA ekibi bizimkileri resmen parça pinçik ettiğini zannetmektedir ama işin aslı tabi ki öyle değildir. Zira Görevimiz Tehlike ekibi gelmiş geçmiş en büyük hırsızlık operasyonuna karşı var olma savaşı yürütmekle meşguldür.

Künye
Filmdeki ekip bir önceki ekiple aynı. İlaveten bir tek Rebecca Ferguson'u görüyoruz.

Yorum
Film her zamanki gibi bol aksiyonlu. Hem de çok kaliteli aksiyon sahneleriyle dolu. Senaryo yoğun ve sofistike (bu kelimeye karşılık gelecek Türkçe bir kelime bilmiyorum. Bilen varsa söylesin.) Oyunculuklar da tamam. Ekip aynı olunca karakterleri kapmışlar iyice.

Filmi izleyin. Mutlaka izleyin. Tabi hala izlemediyseniz :)))


Hayata İyi Seyirler...

"Aşk ve Diğer Felaketler" Felaket!!!

Uykusu problemli bir insanım. Hayatım boyunca yastığa beş kala uyuyanları kıskandım. Çok zor dalarım; gece boyu elli kere uyanırım; bazen de uyanınca bir daha uyuyamam. İşte böyle zamanlarda -yani bir daha uyuyamadığım zamanlarda- bir film açarım. Gecenin sessizliğinde sakin sakin izlerim.

Üç gün önce yine benzer bir şey oldu. Gecenin üçünde uyandım ve bir daha uyuyamadım. O saatte kafam ağır bir film kaldıracak halde değildi. Ben de bir romantik komedi açtım. Ama ne kötüdür ki yine erotik komedi çıktı.

Size filmden bahsedeyim.

Özet
2006 yapı “Aşk ve Diğer Felaketler” (Love and Other Disasters) adlı film (sözde) romantik komedi türünde. Hikayeye göre Emily, Vogue dergisinde moda asistanı olarak çalışmaktadır. Çok neşeli, çok tatlı ve, çok çocuksu ve çok çekici bir kişiliğe sahiptir. Ancak özel hayatı biraz karışıktır. Eski sevgilisiyle ara sıra birlikte olmaktadır. Aşktan uzak ve risksiz bir beraberlik Emily için oldukça caziptir. En yakın arkadaşı alkolik bir şairdir. Ev arkadaşı ise bir hemcinseldir (bu kelimeyi ben buldum :)))). Bu kadar karışıklığın içinde bir de Arjantinli genç bir fotoğrafçıyla arkadaşlık etmeye başlar. Üstelik bizim şaşkın kız, Arjantinlinin hemcinsel olduğunu sanırken aslında Arjantinli hemcinsel değildir.

Künye
Filmde tanıdığım tek bir kişi bile oynamıyor. Yapımcısını, yönetmenini ve senarisitini de tanımıyorum.

Yorum
Film elbette ki asla bizim kültürümüzle bağdaşan bir film değil. Ve hatta aslen hiç bir kültüre hitap eden bir film değil. Ama ne ilginçtir ki film boyunca çok güzel değerlendirmeler ve mesajlar var. Filmdeki herkes adeta bir dahi. Yorumlar çok güzel. Zaten bu yüzden filmi kapatamadım. Ama tavsiye eder miyim? Hayır! Bu tür filmleri asla tavsiye etmem. Yine de izlemek isterseniz; uykusuz geçen bir gece için çare olabilir. Bir şey diyemem.

Hayata İyi Seyirler...


P.S. Filmin sonunda iki konuk oyuncu var. Filme renk katmışlar. Küçük bir sahne ama şeker bir sahne...