18 Mayıs 2015 Pazartesi

"Yükselen Sözler" Nihayet...

Ben Kütahyalıyım. Mutaassıp ve aynı zamanda da modern bir aileden geliyorum. Kur'an'la iç içe büyüdüm. Zaman zaman gitgellerim ya da kafa karışıklıklarım olsa da sonunda hep tövbe edip doğru yolu bulmaya çalışmışımdır. Yıllarca din bilgimi ve ahlak kültürümü artırmak için elime geçen her kitabı okudum. Her videoyu izledim. Her hocayı dinledim.

Ammmmmaaaaaaaaaaaaaaaaaa..

"Yükselen Sözler" gibisini görmedim. O da nedir demeyin. Açıklayayım.

Cenk - Erdem
Gençliğim boyunca Power FM'de "Cenk-Erdem" olarak dinlediğim iki adam vardı. Gerçi adam demeye bin bir şahit lazım. İki geyik şahsiyet ve o ikisini gülmekten yarıla yarıla dinleyen ben :)))

İşte bunlardan Erdem, nasıl olduysa (gerçi onu da biliyorum ya) Hak yolunu bulmuş ve geçen Ramazan ayı boyunca TV8'de "Yükselen Sözler" adlı bir sahur programı yapmaya başlamıştı. Erdem'i o programda sunucu olarak görünce şaşkınlıktan gözlerim pörtlemişti. Hele bir de ne kadar muhteşem bir program yaptığını görünce gözlerim daha da bir pörtlemişti. Bizim kelle avcısı Acun Ilıcalı (lütfen Acun Bey bunu bir iltifat olarak kabul etsin.) Erdem Uygan'ın muhteşem dönüşümünü yakalamış ve ona program yaptırmıştı.

Erdem Uygan daha sonra Hilal TV'ye geçerek Pazartesi akşamlarımıza renk, ses, doku, koku, biliş, uyanış, diriliş, fark ediş vb. katmaya devam etti. Zira "Yükselen Sözler"de her Pazartesi muhteşem bir konu ve konukla birlikte Allah'ın muhteşem ayetleri konuşuluyor. Yüce Kur'an hurafelerden ayıklanıyor. Yahudiliğin, Hıristyanlığın, şamanlığın, putperestliğin vb dinlerin yalan yanlış saçmalıklardan arındırılıyor. Sizi uydurulan dinden indirilen dine sevk ediyor. Kur'an ve faiz gibi, Kur'an ve şirk gibi, Kur'an ve helal gıda gibi son derece ciddi konular açık ve anlaşılır bir dilde konuşuluyor. Konular biz izleyicilere adeta hap gibi yutturuluyor. Hele bir de Erdem'in o esprili tarzı da işin içine girince, offffffff... Tadından yenmiyor.

Müslüman olduğum için bir kez daha gurur duydum. Hatta belki de ilk kez gurur duydum, bilemiyorum :)))

Eğer siz de benim gibi realist bir arayış içindeyseniz (zira ben dinde romantik tarzın çok uzağındayım), çok iyi bir tercih olacağını düşünüyorum. 

Programın tüm bölümleri Youtube'a yükleniyor. Dilediğiniz zaman izleyin diye. Daha doğrusu izleyin diye. İzleyin yani. İzleyin... İzleyin... İzleyin... İzleyin... Lütfen izleyin... Mutlaka izleyin. N'olur izleyin...

Sözlerimizin yükselmesi dileğiyle...

Hayata İyi Seyirler... 

P.S. Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir. salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları boşa çıkıp bozulur. (Fatr Suresi 10. Ayet)

16 Mayıs 2015 Cumartesi

"Yenilmezler: Ultron Çağı" ve Bilinmeyen Yönleri...

"Yenilmezler: Ultron Çağı"na nihayet gittik. Ama ben bu sefer filmin konusuna falan çok takılmayacağım. Filmin bilinmeyenlerine değineceğim. Çünkü bunları bildiğinizde filmden daha çok zevk alacaksınız.

                                                   1) Scarlet Witch (Kızıl Cadı)

Filmlere yeni girmiş bir karakter. Tabi ki filmde bu isimle anılmıyor. Belki 4. filmde bu ismi alabilir ama henüz değil. Şimdilik Maximoff Kardeşlerden Magda Maximoff. Daha çocukken ikiz kardeşiyle birlikte büyük bir travma atlatmış yırtıcı bir mutant. Çizgi romanlarda en eski sayılardan beri işlenmiş güçlü bir kadın karakter. Ama o kadar Yenilmez'in içinden Kızıl Cadı gibi az bilinen bir karakterin seçilmesi ilginç geldi tabi.


                                                                 2) Quicksilver

Maximoff kardeşlerden diğeri. Başka bir şey söylemeyeyim. (İzlememiş olanlar için.)

                                                                   3) Vision

Bu da filme yeni girmiş bir karakter. En güçlü Yenilmezlerden biri. Diğer Yenilmezler gibi bir evrimleşme, bir kendini gerçekleştirme, bir travma süreci yok. Bir anda ortaya çıkıyor. Olgun ve dingin. Karmaşalardan ve gelgitlerden uzak. Filmde bu karakteri çok güçlü bir aktör canlandırıyor; beş filmdir Tony Stark'ın (DemirAdam'ın) sağ kolu olan Jarvis'ı seslendiren Paul Bettany.

                                                                     4) Falcon

Bu yarı eski bir karakter. Kaptan Amerika'nın ikinci filminde Sam Wilson -yani Falcon- gizli bir el olmuştu. Çizgi romanlara göre Sam Wilson hep Kaptan Amerika'ya yardımcı olmuştur ama Yenilmez olduğu görülmemiştir. Diğer taraftan yeni sayılarda Yenilmezlere kabul edilmiş ve diğer Yenilmezlerle birlikte Stark'ın gökdeleninde yaşamaya başlamıştır.

                                                           5) War Machine

 Albay James Rhodes Demir Adam 2'de (ve sonra da Demir Adam 3'te) Stark'ın zırhlarından birini giymişti ve olaya çok iyi uyum sağlamıştı. Tıpkı çizgi romanlardaki gibi.

                                                                 6) Ultron

 Filmin kötü adamı. Vision'ın tam tersi. Tam aksi. adeta aynadaki aksi. Çizgi romanlarda ikisi arasındaki zıtlık çok çok iyi verilmişken bu filmde biraz geçiştirilmiş. Ben bu karakterin biraz kötü oyunculuğa ve zayıf efektlere kurban gittiğini düşünüyorum. Çünkü bu karakterin hırçın ve dalgalı hisleri jestlerle ve mimiklerle de desteklenmiş olmalıydı. Bu kadar güçlü bir karakteri sadece repliklerle yansıtmak yeterli gelmemiş yani.

                                                            7) Ulysses Klaue

 Filmde sadece bir kaç dakika rol alan ve ışıklandırmalar sebebiyle kim olduğu bile anlaşılmayan bir karakter. Filmin kötü adamlarından. Filmde bu karakteri Andy Serkis oynuyor. O da kim? Kim olacak: Gollummm.... Gollumm... :)))

                                                            8)Hawkeye

Bunca yıldır Avengers dünyasının içindeyim; Hawkeye'ı ve Karadul'u hiç ayrı düşünmedim. Bu filmde de ikisini görmek hoşuma gitmedi. Ne yazık ki bu kısmını beğenemedim.

                                                                    9) Loki

 Açıkçası bu filmde gözümüz Loki'yi aradı ama maalesef göremedik tabi.

                                                                     10) ???

Bir tane de sürpriz karakter var. Ama söylemem. etraftan "mavi bir yaratık varmış" falan diye duyacaksınız zaten. 4. filmde zaten göreceğiz.

Bitiş jeneriğinde asıl karakterleri Yunan Tanrılarına çevirmişler. Tam batılı kafası işi. Bize pek uymaz yani.

Filmi izleyelim mi noktasına gelince: elbette izleyin. Ne de olsa zincirin 10. halkası :)))

Hayata İyi Seyirler...

12 Mayıs 2015 Salı

"İmparatorlar Kulübü" Bir Okul Filmi...

Ben öğretmenim. İngilizce öğretmeni. Mesleğe başladığımda (yani 12 sene önce) biz İngilizceciler kraldık. Hazırlık sınıfları, yurt dışı gezileri, İngilizce tiyatrolar, karaoke yarışmaları, bilgi yarışmaları... Şimdi ise soytarı olduk. "Hmmm İngilizce mi?" Matematik, fizik, kimya, biyoloji, geometri, tarih, coğrafya, edebiyat, dil anlatım..... derken nihayet sıra İngilizce'ye geliyor. Yani resim, müzik, beden eğitimi, din kültürü, İngilizce :))))) Ne kadar trajik değil mi???

Ben de bir yol buldum. Derslerimde İngilizce'yi 70. plana aldım. 1. sıraya öğrenci psikolojisini koydum. 2. sıraya öğrenci psikolojisini koydum. 3. sıraya da öğrenci psikolojisini koydum. 4. 5. 6. .................... derken 70'e kadar geldim. N'apiyim; ancak sıra geldi:)))

Ama bunun karşılığını çoğu zaman aldığımı düşünüyorum. Ben öğrencilerimi severim; öğrencilerim de beni sever. Sonra nasıl oluyorsa İngilizce'yi de sevmeye başlarlar ve sonra da öğrenirler. Bu yöntem sayesinde bugün yazılıları okurken başarı yüzdesinin ne kadar yüksek olduğunu görünce öğretmenliğin aslında psikologluk olduğunu bir kez daha anladım. Mutluyum, huzurluyum, gururluyum :)))

Bu arada utanarak ve yanaklarım kızararak bir sevincimi paylaşmak istiyorum. 12 sene önce (2003-2004 öğretim yılında) dersine girdiğim çok sevdiğim bir öğrencim -şimdi artık arkadaşız tabi- bu yıl bir kitap çıkarttı. İçi çok ilginç bilgilerle ve yorumlarla dolu çok güzel bir kitap. Ve ne mutlu bana ki bu kitabı ithaf ettiği üç öğretmeninden biri benim. Tahmin edersiniz ki kendi adıma çok mutlu oldum. Öğrencim içinse çok hem çok mutlu oldum, hem de gurur duydum. Sevgili arkadaşım ve öğrencim Reha'ya başarılarının devamını diliyorum. Allah yolunu açık etsin kardeşim...



Gelelim şimdi bu kadar lafı niye anlattığıma. Sinema kanallarının birinde bir öğretmen-öğrenci filmine rastladım ve izledim. Yine mesleki duygularım depreşti yani. Hadi şu filme bir bakalım.

Özet
2002 yapımı “İmparatorlar Kulübü” (The Emperor's Club) dram türünde. Hikayeye göre Bay Hundert, genç ve mesleğine aşırı düşkün bir öğretmendir. Çalıştığı okul da zaten şu çok disiplinli evvel zaman okullarındandır. Bay Hundert için herşey çok yolunda giderken sınıfa yeni bir öğrenci gelir. Sedgewick, problemli çocuğun tekidir. Bay Hundert, öğrencinin velisiyle görüşmek için bir randevu ayarlar ve görüşmeye gider. Öğrencinin babası bir senatördür ve en az oğlu kadar ukala, gıcık, iticidir. Bay Hundert öğrencinin durumunu velisiyle çözemeyeceğini anlar ve öğrenciyi kendisi adam etmeye karar verir.

Künye
Film eski bir film ve tanıdık çok isim var. Ama hepsi de sonradan şöhret olmuş isimler. Fakat tabi ki en önemlisi Bay Hundert'i oynayan Kevin Kline. Film ayrıca bir kısa öykü uyarlaması, onu da söyleyeyim dedim.

Yorum
Bence bu film Ölü Ozanlar Derneğinden de Mona Lisa Gülüşünden de daha iyi. Çünkü bu filmde öğretmen de öğreniyor, öğretmen de çuvallıyor öğretmen de özür diliyor:))) Bence mutlaka izlenmeli. Hele öğretmen yada veli yada öğrenci iseniz, mutlaka izlemelisiniz.


Hayata İyi Seyirler...

9 Mayıs 2015 Cumartesi

"Kung Fu Panda 3" Geliyor....

Yeğenlerimizi büyüten animasyonlar çocuklarımızı da büyütmeye başladı. En önemlilerinden bir tanesi de "Kung Fu Panda" :))) Hadi bakalım...


KUNG FU PANDA
Özet 
2008 yapımı filmde Po, bir pandadır. Hem de şişman, obur, sakar, sevimli ve neşeli bir pandadır. Makarnacı bir babanın oğludur ama hayallerini süsleyen kariyer, makarnacılık değildir. Onun en büyük hayali Korkusuz Beşli ile tanışmaktır. Ve tabi Korkusuz Beşli arasından seçilecek olan "Ejderha Savaşçı" ile. Ama bir kaza olur ve bizim şişman panda Po, bir anda yanlışlıkla Ejderha Savaşçı seçiliverir. İşte Po'nun Kung Fu macerası böyle başlar.




KUNG FU PANDA 2
2011 yapımı filmde panda Po, Ejderha Savaşçı ünvanının hakkını vermiştir. Ustasının verdiği görevleri layıkıyla yapmakta ve korkusuz beşli ile güzel bir dostluk sürdürmektedir. Ancak bu huzur ortamı, ölümcül bir silahla ortalığı kasıp kavuran kindar bir tavus kuşu tarafından bozulur. Bizim Ejderha Savaşçı Po, tavus kuşunu durdurmaya çalışırken, geçmişiyle ilgili sırlarla yüzleşecektir.



KUNG FU PANDA HOLIDAY
2010 yapımı film, kısa film türünde kısa bir maceradır. Hikayeye göre Çin bayramı yakındır ve Çin'in en büyük Kung Fu ustaları Ejderha Savaşçısının misafiri olacaktır. Ancak bu elit organizasyona ev sahipliği yapmak Po için hiç de kolay olmayacaktır.





KUNG FU PANDA USTALARIN SIRLARI
2011 yapımı bu film de kısa film türünde. Hikayeye göre Po daha dünyada bile yokken Çin'in başına kötü kalpli üç dişi kedi musallat olur. Onları durdurabilmenin tek yolu ise sokak serseriliği yapan üç Kung fu dövüşçüsünü bu amaç altında birleştirmek olacaktır.






KUNG FU PANDA KORKUSUZ BEŞLİNİN SIRLARI
2008 yapımı film de kısa film türünde. Hikaye Korkusuz Beşli'nin hikayelerini anlatır. Yani bir çekirge, bir dişi yılan, bir turna, bir maymun ve bir dişi kaplanın Kung fu macerasına nasıl girdiklerini anlatır.









KUNG FU PANDA 3333333333333333333333333333333333333333333
Meraklısına duyrulur. Kung Fu Panda 3 yolda.Allah izin verirse 2016 Ocak ayında gösterime girecek. Bildiğimiz kadarıyla bu filmde Po iki ayrı efsanevi düşmanla karşılaşacak ve aynı zamanda evine ve geçmişine bir adım daha yaklaşacak.


Künye
Serinin güçlü bir dublaj ekibi var. Jack Black, Angelina Jolie, Dustin Hoffman, Jackie Chan gibi. E senaryolar da güzel olunca çok keyifli oluyor.

Yorum
Hepsini izleyin ve çocuklarınıza da izletin. Mutlaka:)))

Hayata İyi Seyirler...