'80 kuşağı pek bilmez ama '80 öncesi kuşak adı gibi bilir bilim kurgu filmlerini. Star Trek'in, Star Wars'un, Battlestar Galactica'nın, Geleceğe Dönüş'ün, Terminator'ün, daha da ötesi bilim kurgunun çok popüler olduğu o yıllarda uzuuuun soluklu bir akım olarak hafızalarda iz bırakmış bir dönemdir bilim kurgu hikayeleri. Asimov'un kitapları, Dune serisi Çöl Gezeni romanları çıkınca yer yerinden oynamıştı o zamanlar. Peki o zamanlar bilim kurgunun neden bu kadar hayran kitlesine sahip olduğuyla ilgili bir fikriniz var mı? Ya da şu anda neden popülaritesini yitirdiğiyle ilgili? Yok mu? O zaman ben söyleyeyim.
Elbette ki bunun tek bir sebebi yok ama en önemli sebepleri sıralayacak olursak bence ilk sıralarda şu geliyor: Şu anda sıradanlaşmış olan uzaya gitme fikrinin o zamanlar ancak ve ancak bilim kurgu filmlerinde mümkün olabilmesi bu konuda çok etkili olmuş görünüyor. "Bilim Kurgu"nun en parlak dönemini yaşadığı o dönemde şimdiki gibi uzay araçları ne mümkün? Ya da şimdiki gibi füturistik kostümler, dekorlar, ambiyanslar ne gezer? Şu anda "bilim"e o kadar alışığız ki "kurgu"ya ihtiyacımız bile yok. Zira şu anda aya neredeyse raylı sistem döşenecek; adamın biri geçenlerde uzaydan paraşütle atladı; ülkelerin uzaya gönderdiği telekomünikasyon uydularının sayısı uzaydaki yıldız sayısıyla kapışacak düzeyde. Hatta geçen hafta Meksika'ya mı ne meteor falan düştü ve onlarca kamera olayı görüntüledi. Yani artık uzayla ilgili her şey vaka-ı ardiyeden sayılır.
O yüzden de "bilim kurgu" eski önemini yitirdi. Terminatör gibi kült bir filmin bile 3.sü yapımcı firmayı iflas ettirdi. Zavallı adamlar filmin isim haklarını bile satarak kurtarabildiler paçayı. 4. filmin çöküşünden hiç bahsetmiyorum bile.
Bugün için bilim kurgu filmleri çekilmiyor değil, çekiliyor. Ama en fazla bir kez. Gerisi gelmiyor. İkincisi çekilenler ya çizgi roman uyarlamaları (Ironman, Transformers, X-Men, Spiderman gibi), ya da dünyanın en uçuk filmleri (Matrix serisi gibi, Avatar gibi). (Bu arada Matrix serisinin bilim kurgu türünü bitkisel hayata soktuğunu söylemek zorundayım. Ne de olsa bundan sonra Matrix'i sollayacak bir bilim kurgu filmi çekmek neredeyse imkansız. İnşallah Watchowski Kardeşler gibi iki deli daha çıkar da biz de yeniden bilim kurguya doyarız.)
Öyle zannediyorum ki fantastik filmlerin yıldızı da bilim kurgunun düşmesiyle yükseldi. Bilimin, özellikle müspet bilimlerin, hayatın her alanını kuşattığı şu dönemde galiba insanlar formüllerden sıkıldı. İnsanlar keskin sebep-sonuç ilişkilerinden ziyade bilimsiz kurguya, yani fantastik kurguya, yani "büyü - cazı" işlerine yöneldi. Mesela ne gibi? Mesela Harry Potter gibi. Mesela Yüzüklerin Efendisi gibi. Mesela Narnia Günlükleri gibi. Mesela Karayip Korsanları gibi. Mesela Alacakaranlık gibi. Bu filmlerin hiç birinin bilimle fenle alakası yok. Ama hepsi de masalsı kahramanlarla, ucube yaratıklarla, sihirli değneklerle, büyü kitaplarıyla, ruh ikizleriyle ve bunun gibi fantastik ögelerle dolu. Çünkü şu anın bilim kurgusu o.
Bu düşüncemi şununla desteklemek istiyorum. Bir anket yapsanız, 100 kişiye sorsanız "Yüzüklerin Efendisi fantastik mi, bilim kurgu mu?" diye, yarısı "bilim kurgu" der, diğer yarısı "fantastik bilim kurgu" der. Kısacası sizi deliye döndürürler. Nereden mi biliyorum. Çünkü sordum, oradan biliyorum:))) (Allah'tan Matrix'e fantastik demiyorlar, onu da sordum. Ama Avatar ve Star Wars gibi filmlerde ciddi bir karmaşa var, e normal tabi.)
Kişisel fikrimi soracak olursanız her iki türü de çok seviyorum. Yeter ki film dâhilerin elinden çıksın.
Hayata İyi Seyirler...
Elbette ki bunun tek bir sebebi yok ama en önemli sebepleri sıralayacak olursak bence ilk sıralarda şu geliyor: Şu anda sıradanlaşmış olan uzaya gitme fikrinin o zamanlar ancak ve ancak bilim kurgu filmlerinde mümkün olabilmesi bu konuda çok etkili olmuş görünüyor. "Bilim Kurgu"nun en parlak dönemini yaşadığı o dönemde şimdiki gibi uzay araçları ne mümkün? Ya da şimdiki gibi füturistik kostümler, dekorlar, ambiyanslar ne gezer? Şu anda "bilim"e o kadar alışığız ki "kurgu"ya ihtiyacımız bile yok. Zira şu anda aya neredeyse raylı sistem döşenecek; adamın biri geçenlerde uzaydan paraşütle atladı; ülkelerin uzaya gönderdiği telekomünikasyon uydularının sayısı uzaydaki yıldız sayısıyla kapışacak düzeyde. Hatta geçen hafta Meksika'ya mı ne meteor falan düştü ve onlarca kamera olayı görüntüledi. Yani artık uzayla ilgili her şey vaka-ı ardiyeden sayılır.
O yüzden de "bilim kurgu" eski önemini yitirdi. Terminatör gibi kült bir filmin bile 3.sü yapımcı firmayı iflas ettirdi. Zavallı adamlar filmin isim haklarını bile satarak kurtarabildiler paçayı. 4. filmin çöküşünden hiç bahsetmiyorum bile.
Bugün için bilim kurgu filmleri çekilmiyor değil, çekiliyor. Ama en fazla bir kez. Gerisi gelmiyor. İkincisi çekilenler ya çizgi roman uyarlamaları (Ironman, Transformers, X-Men, Spiderman gibi), ya da dünyanın en uçuk filmleri (Matrix serisi gibi, Avatar gibi). (Bu arada Matrix serisinin bilim kurgu türünü bitkisel hayata soktuğunu söylemek zorundayım. Ne de olsa bundan sonra Matrix'i sollayacak bir bilim kurgu filmi çekmek neredeyse imkansız. İnşallah Watchowski Kardeşler gibi iki deli daha çıkar da biz de yeniden bilim kurguya doyarız.)
Öyle zannediyorum ki fantastik filmlerin yıldızı da bilim kurgunun düşmesiyle yükseldi. Bilimin, özellikle müspet bilimlerin, hayatın her alanını kuşattığı şu dönemde galiba insanlar formüllerden sıkıldı. İnsanlar keskin sebep-sonuç ilişkilerinden ziyade bilimsiz kurguya, yani fantastik kurguya, yani "büyü - cazı" işlerine yöneldi. Mesela ne gibi? Mesela Harry Potter gibi. Mesela Yüzüklerin Efendisi gibi. Mesela Narnia Günlükleri gibi. Mesela Karayip Korsanları gibi. Mesela Alacakaranlık gibi. Bu filmlerin hiç birinin bilimle fenle alakası yok. Ama hepsi de masalsı kahramanlarla, ucube yaratıklarla, sihirli değneklerle, büyü kitaplarıyla, ruh ikizleriyle ve bunun gibi fantastik ögelerle dolu. Çünkü şu anın bilim kurgusu o.
Bu düşüncemi şununla desteklemek istiyorum. Bir anket yapsanız, 100 kişiye sorsanız "Yüzüklerin Efendisi fantastik mi, bilim kurgu mu?" diye, yarısı "bilim kurgu" der, diğer yarısı "fantastik bilim kurgu" der. Kısacası sizi deliye döndürürler. Nereden mi biliyorum. Çünkü sordum, oradan biliyorum:))) (Allah'tan Matrix'e fantastik demiyorlar, onu da sordum. Ama Avatar ve Star Wars gibi filmlerde ciddi bir karmaşa var, e normal tabi.)
Kişisel fikrimi soracak olursanız her iki türü de çok seviyorum. Yeter ki film dâhilerin elinden çıksın.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder