Yaklaşık 3 sene önce, ikinci kez bebek beklediğim bir dönemde, sinemada izlediğim "Pers Prensi: Zamanın Kumları" filminden o kadar etkilenmiştim ki neredeyse doğacak oğlumun adını "Destan" koyacaktım. Ama yıllar sonra filmi tekrar izleyip, bir de muteber sinema sitelerinde filmin beğeni oranlarının 6.5'lerde gezdiğini görünce savunma niteliğindeki bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.
Hatırlar mısınız bilmem? Bir zamanlar "Prince of Persia" diye bir bilgisayar oyunu vardı. Hatta belki de çoğumuzun bilgisayarda ilk oynadığı oyun. Akrobat prensi o engelden o engele atlatır, düz duvarlara tırmandırır, bazen de başaramaz kazıkların üstüne düşürür öldürürdük. İşte Pers Prensi Destan bizim o akrobat Destan'dır.
Ancak filmde bizi çok şaşırtan bazı noktalar vardı. Mesela filmin fantastik bir film olduğunu görmek çok şaşırtıcıydı. Ama hiç hakkını yemeyelim: çok ölçülü ve tam kıvamında bir kurguyla karşımıza çıkıyordu. "Zamanın Kumları"nı barındıran o gizemli hançer, Tamina tarafından çok kutsal bir amaç uğruna ve can pahasına korunurken; neredeyse Nizam'ın bencilce bir amacına alet oluyordu. Herşeyden habersiz zavallı Destansa hem gizemleri çözmeye ve hançeri korumaya çalışırken, hem de üstüne yapışan iftirayı temizlemeye çelışıyordu. Bence çok iyi bir kurgu ve çok güzel bir fantastik konu.
Film aynı zamanda eğlenceli ve espirili bir dille yazılmıştı. Tamina ve Destan'ın sürekli olarak birbirlerini tufaya getirme ve birbirlerine laf batırma yarışı, hoş bir şekilde ele alınmıştı.
Sanırım seyircinin filmi beğenmemesindeki en önemli iki sebep bu. Birincisi Pers İmparatorluğu gibi ciddi ve tarihi bir konuda, çocukça ve komik ögelerle dolu bir aşkın yaşanması. İkincisi de beklentinin aksine filmin tarihi bir film değil, "fantastik" bir film olmasının seyircide yarattığı "ters köşeye yatırılma" fikri. Ben filmin reytinglerinin düşük olmasıyla ilgili başka sebep göremiyorum. Kostümler, makyajlar, oyunculuklar, kurgu ve görsel efektler, gayet başarıylıdı. Zaten filmin yönetmeni, "Karayip Korsanları" serisinin de yönetmeni olan Mike Newell. Buna rağmen sanırım filmi "down" eden şey, filmin senaryosuydu.
Yine de izlemeye değer.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder