Tarih sevmem, tarihsel konuşmaları sevmem, tarih belgesellerini sevmem. Öğrencilikten kalma bir fobi olsa gerek. Ha, sanmayın ki
tarihten anlamam. Öğrencilik boyunca
kafamıza vura vura öğrettiler en ince ayrıntısına kadar. Bir
ara ayrıntılardan, bütünü göremez olmuştum. Boğulup
gitmiştim. Keşke bu belgeseller o zaman elime geçmiş olsaydı...
“Büyük Dünya Tarihi” (History
of the World) adlı 7 bölümlük (her biri 50 dakikalık) belgesel
serisinden bahsediyorum. Bir akşam tv'de izleyecek hiçbir şey
bulamayıp “Şu belgeseli izleyeyim bari” diyerek 4. bölümünü
izlediğim; sonra da bir hafta içinde tüm bölümlerini bulup
izlediğim muhteşem bir belgesel serisi. Bu belgeselin diğer tarih
belgesellerinden en büyük farkı, kostümlerin, dekorların,
müziklerin, vb. o dönemleri aynen yansıtması ve olayları
mizansellerle anlatması. Tüm bu özellikler bu belgesellere film
tadında seyir keyfi veriyor. Yedi bölüm boyunca ta bilinen ilk
insanlardan digital dünyaya kadar yaşanmış pek çok ekonomik,
siyasi, dini, tıbbi, bilimsel ve iklimsel olaya üçer beşer dakika
değinerek muhteşem zenginlikte bir bilgi kaynağı sunuyor. (Bazı
yerlerde zanlar üzerine Ya da subjektif bilgilere de rastlanmıyor
değil, tereddütleriniz olduğunda daha derin araştırma yapmanızı
tavsiye ederim.) Ama bütünü görmeniz açısından bulunmaz bir
nimet.
Mutlaka izleyin, insanoğlu
bugünlere nereden gelmiş, nasıl gelmiş, görün.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder