2 Ekim 2012 Salı

"Hayalet Sürücü"nün 2.si niye çekildi ki???

Hayalet Sürücü'yü yıllar önce öğrencilerimle beraber yarım yamalak izlemiştim. Filmle ilgili aklımda birkaç şey kalmıştı.

Biri Johnny'nin, ruhunu şeytana satmasıydı. Bu kısım "Faust"tan esinlenilmişti ve etkileyici bir konu olduğu için aklımda kalmıştı. İkincisi ise “hayalet sürücü” görseliydi. Motorsikleti, zinciri ve alev alev yanan kuru kafası gerçekten çizgi romandaki kadar güçlüydü. Kısacası filmin kafamdaki imajı güzeldi. Ancak dün akşam filmi yeniden izledim ve şu an 2 saatimin boşa gittiğini düşünüyorum.

Bir kere Nicholas Cage, Hayalet Sürücü rolü için çok yaşlıydı. Kesinlikle seyir keyfi vermiyordu. Doğal olarak Eva Mendez de Hayalet Sürücü'nün sevgilisi rolüne tam olmamıştı.

Filmin başka bir eksiği de; Black Heart denen (güya) korkunç şeytandı. Çünkü ne yazık ki hiç de korkunç değildi. Tipi, giyimi, sesi, vs hiçbir şekilde göz doldurmuyordu. Oysaki, bir film tiryakisi olarak, filmlerde öylesine kötü adamlar görmeye alıştım ki, “şeytanın oğlu” denen bir karakterin, çok çok çok daha zalim ve çok daha iddialı olmasını beklerdim. O kadar ki, neredeyse "baba şeytan"a şevkat gösterecektim. 

Diğer taraftan şeytanın oğlunun kurmaylarını oluşturan o dörtlü bile çok daha korkunçtu. Ama hayalet süvarinin o dörtlüyü ve sonrasında Black Heart'ı o denli çabuk altetmesi, sanki yönetmenin tembel bir haftasına gelmiş de o sahneleri geçiştirmiş gibi bir hava estiriyordu.
Filmin 2. si de bir o kadar absürt. Üstüne konuşmaya bile değmez. Filmin bir tek sahnesinde bile ürpermedim. Hatta heyecanlanmadım bile. Böylesine güçlü bir çizgi roman için bu kadar kötü bir film serisinin çekilmesi şaşırtıcı doğrusu. Ben tavsiye etmiyorum, yine de izlemek istiyorsanız siz bilirsiniz.
Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: