Ramazan ayında, oruçların 25. gününde, iftara 3 saat kala eşim bir film izlemeyi teklif etti. Ben de kabul ettim, ama kolay bir film olması şartıyla. O da Tom Cruise'un son filmini açtı. Peki film nasıl mı çıktı? Karrrrrrrrrrma karışık!!! Film içinde film. Oruç kafayla ancak 7 dakika dayanabildim. Sonra da mecburen filmi kapattık. Aradan bir ay geçti, nihayet bugün bitirebildik. Sonra da hemen fikirlerimi yazayım dedim.
Gelin önce 2013 yapımı "Oblivion"a (Unutulma'ya) bir göz atalım, ondan sonra yorumlara devam ederiz. Bundan 65 yıl kadar sonra geçen filmde önce o 65 yıllık hikayeye bakılıyor. Hikayeye göre insanlar ve Scavlar denen gizemli güçler korkunç bir savaşa girişmişlerdir. O kadar ki bu savaşta yeryüzünün yarısı ve ayın tamamı paramparça olmuştur. Neticede savaşı insanlar kazanmış ama dünya kaybedilmiştir. Zira doğal kaynakların tahribi ve yüksek radyasyon seviyesi yüzünden yeryüzünde yaşam şansı sona ermiştir. Bu sebeple insanlar uzayın derinliklerinde Titan adını verdikleri bir gezegen inşa etmişler ve hayatta kalanları bu gezegene yerleştirmişlerdir. Gezegenin suyunu ise Hidro denen devasa tulumbalarla çekip Titan'a taşımaktadır. Hidro'ların bakımı ve güvenliği ise TET denen büyük bir organizasyon tarafından yürütülmektedir. Jack Harper o güne kadar TET'e bağlı bir tamirci olarak canla başla çalışmıştır Ama işte o gün.....
Filmde (tahmin edeceğiniz gibi) Jack Harper'ı canlandıran oyuncu Tom Cruise. Eee bir de sürpriz oyuncu var ama adı üzerinde sürpriz oyuncu olduğu için kim olduğunu söylemeyeceğim.
Şimdi filmle ilgili yorumlarımıza geri dönelim. Ben Matrix'leri izlediğim günden beri bilim kurgulardan tat alamıyorum. Sanki tüm filmler Matrix'lerin taklidiymiş gibi geliyor. Ama bu filmde tüm bilim kurgulardan azar azar var. Biraz Deja Vu, biraz Ada, biraz Matrix, biraz Wall-E, kısacası biraz ondan biraz bundan, biraz da özgün derken ortaya bu film çıkmış. Daha doğrusu önce roman ortaya çıkmış, sonra film çıkmış. Eminim romanı filminden daha iyidir, her zaman öyledir.
Kötü ve ağır aksak yönetilmiş olmasına ve diğer bilim kurguları fazlasıyla andırmasına rağmen fena değil. Kafanızın dinç olduğu bir zaman izleyebilirsiniz. Ama çok dinç olduğu zaman:)
Hayata İyi Seyirler...
Gelin önce 2013 yapımı "Oblivion"a (Unutulma'ya) bir göz atalım, ondan sonra yorumlara devam ederiz. Bundan 65 yıl kadar sonra geçen filmde önce o 65 yıllık hikayeye bakılıyor. Hikayeye göre insanlar ve Scavlar denen gizemli güçler korkunç bir savaşa girişmişlerdir. O kadar ki bu savaşta yeryüzünün yarısı ve ayın tamamı paramparça olmuştur. Neticede savaşı insanlar kazanmış ama dünya kaybedilmiştir. Zira doğal kaynakların tahribi ve yüksek radyasyon seviyesi yüzünden yeryüzünde yaşam şansı sona ermiştir. Bu sebeple insanlar uzayın derinliklerinde Titan adını verdikleri bir gezegen inşa etmişler ve hayatta kalanları bu gezegene yerleştirmişlerdir. Gezegenin suyunu ise Hidro denen devasa tulumbalarla çekip Titan'a taşımaktadır. Hidro'ların bakımı ve güvenliği ise TET denen büyük bir organizasyon tarafından yürütülmektedir. Jack Harper o güne kadar TET'e bağlı bir tamirci olarak canla başla çalışmıştır Ama işte o gün.....
Filmde (tahmin edeceğiniz gibi) Jack Harper'ı canlandıran oyuncu Tom Cruise. Eee bir de sürpriz oyuncu var ama adı üzerinde sürpriz oyuncu olduğu için kim olduğunu söylemeyeceğim.
Şimdi filmle ilgili yorumlarımıza geri dönelim. Ben Matrix'leri izlediğim günden beri bilim kurgulardan tat alamıyorum. Sanki tüm filmler Matrix'lerin taklidiymiş gibi geliyor. Ama bu filmde tüm bilim kurgulardan azar azar var. Biraz Deja Vu, biraz Ada, biraz Matrix, biraz Wall-E, kısacası biraz ondan biraz bundan, biraz da özgün derken ortaya bu film çıkmış. Daha doğrusu önce roman ortaya çıkmış, sonra film çıkmış. Eminim romanı filminden daha iyidir, her zaman öyledir.
Kötü ve ağır aksak yönetilmiş olmasına ve diğer bilim kurguları fazlasıyla andırmasına rağmen fena değil. Kafanızın dinç olduğu bir zaman izleyebilirsiniz. Ama çok dinç olduğu zaman:)
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder