24 Ekim 2014 Cuma

"Hekim" İzleyin ve Tepkinizi Gösterin!!!

Arkadaşlarım bir film önerdiler. Hem de “Aaaa, sen hala izlemedin miiiii???” diyerek. Reytingine baktım fena değil. İzledim. Hadi biraz bahsedeyim.

Özet
2013 yapımı "Hekim" (The Physician) biyografik tarih türünde. Hem gerçek olaylardan esinlenme, hem de roman uyarlaması. Olay Londra'da geçmektedir. Hikayeye göre Rob Cole daha küçük bir çocukken, annesi karın ağrısından ölmüştür. Hem öksüz hem yetim kalan Cole köylerine gelen gezici, çılgın bir berberin çırağı olmaya karar verir. Berber derken o dönemde doktor niyetine kullanılan şahıslar. Gel zaman git zaman küçük Cole büyür ve delikanlı bir berber çırağı olur. Bir gün bizim çılgın berber ve Cole bir kavgaya karışırlar ve berber fena halde zarar görür. Üstelik bir de berberin gözleri katarat olunca işler durma noktasına gelir. Cole, ustasını bu işlerden iyi anlayan zaatlara götürür. Kör gözleri bile açabilen bu zaatlar Cole'da müthiş bir merak uyandırır. Cole uzun uzun düşündükten sonra bir karar verir: Bu adamların eğitim aldığı İsfahan şehrine gidip İbn-i Sina'nın öğrencisi olmak ve karın ağrısına çare bulmak.

Künye
Size yıldız oyuncu olarak gösterebileceğim tek kişi Ben Kingsley. Beyefendi bu filmde İbn-i Sina'yı oynuyor. Onun haricinde başka tanıdık yüzler de var tabi ama çok önemli değil.

Diğer taraftan film (güya) gerçek olaylardan esinlenerek yazılmış bir romandan uyarlama. Yazarın adı Noah Gordon.

Yorum
Filmin gerçekliklerle uzaktan yakından alakası yok. Üstelik Selçuklulara ve müslüman halklara fena halde sataşmalar var. Önce o sataşmalardan bi aklanalım:

1) İbn-i Sina'nın Türk'tür. Hem de Türkoğlu Türk'tür. Ayrıca doktorluğunun yanında son derece iyi bir filozof, ressam ve şairdir. Merak edenler “Asya'nın Kandilleri: İbn-i Sina” adlı belgeseli izleyerek daha detaylı bilgiye ulaşabilirler.

2) O dönemde Doğu Medeniyetleri o kadar gelişmiştir ki kadavrada incelemeler ve deneyler zaten yapılagelmiştir. Kadavra inceleyenlerin büyücülükle suçlanmaları diye bir şey yoktur. O suçlamalar ve cadı avcılığı Orta Çağ Avrupa'sına aittir; aynen iade ediyoruz.

3) Selçuklular barbar değildir, aksine büyük bir medeniyettir. Sırf katliam yapmak için köy bastıkları vaakii değildir. Selçuklular müslümandır ve sadece ve sadece cihat yapmışlardır.

4) Aynı dönemde İsfahan'da barış hakimdir. “Sen Hıristyansın, benim öğrencim olamazsın. Sen yahudisin, hadi yine neyse...” gibi ayrımlar Türk Devletleri tarihinde görülmemiştir.

5) Anadolu'da yol üstünde Hristyanların saldırıya uğraması Haçlı Seferleriyle sınırlıdır. Onların bile bir kısmına Batı Anadolu'da topraklar verilmiş ve daha sonra o kişiler kendi arzularıyla müslüman olmuştur.

6) Ticaret yada ziyaret yada gezi yapan; ya da yol üstünde yolu Anadolu'dan geçmek zorunda olan Hristyanlar da dahil hiç bir insana devlet eliyle zarar verilmemiştir. Tam aksine gerekli durumlarda Anadolu'nun her yerine yapılmış olan hanlarda üç gün boyunca hiç bir bedel ödemeden konaklama yapma imkanı bile tanınmıştır.

O yüzden hiç bize sataşmasınlar; kendi işlerine baksınlar.

Diğer taraftan filmcilik açısından fena bir film değil. İzlenebilir. Ama gerçeklerin bu filmde anlatıldığı yönde olmadığını da bilin.


Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: