Eşim
benden habersiz ve bensiz bir film izlemiş. Kıyameti koparttım
:))) O kadar çok söylendim ki zavallı adam aynı filmi benimle
birlikte yeniden izlemeye razı oldu. Ama filmin sonunda şunu
anladım: adam yeniden izlemeye razı olmamış; çünkü zaten
gönüllüymüş :)))
Şu
ikinci kez izlemeye değer filme bir bakalım
2015
yapımı “Mad Max” bilim kurgu türünde. Hikayeye göre -bundan
yüzyıllar sonra- nükleer savaşlar artık bitmiştir. Ama artık
hiç bir şey eskisi gibi değildir. Toprak asitlidir. Su temiz
değildir. İnsanlar sağlığını kaybetmiştir. Teknoloji ve
medeniyet dibe vurmuştur. Üstelik yepyeni bir tarikat doğmuştur.
Etraf, bu oluşum için canını verecek beyni yıkanmış insanlarla
doludur. Büyük patrona inanış sonsuzdur. Derken bir gün büyük
patronun savaşçı kamyon şoförlerinden biri Furiosa başka bir
kabileye petrol götürmek üzere yola çıkar. Ancak petrol meselesi
sadece bir maskedir. Asıl kargo, “damızlık” diye adlandırılan
doğurgan kadınlardır. İşin asıl yüzü ortaya çıktığında
ise amansız bir kaçış başlayacaktır...
Künye
Filmde
kamyon şoförünü Charlize Theron oynuyor. Ona kaçmasında
yardımcı olacak kişi ise Mad Max diye bildiğimiz Tom Hardy. Bir
de o beyni yıkanmış heriflerden birini canlandıran Nicholas
Hoult.
Filmin
yönetmeni ise George Miller ve ilginçtir ki kendisi bundan 40 yıl
önce çekilen Mad Max'lerin de yönetmeni :)))
Filmin
ilk iki filmle alakası yok. Ben ilk iki filmi hiç beğenmemiştim
ama bunun hastası oldum. Bir senaryo ancak bu kadar büyütülebilirdi.
Yönetmeni yürekten tebrik ediyorum.
Filmin
görselleri, kostümleri, makyajları, dekorları, müzikleri ve
oyunculukları müthişti.
Senaryodaki
o tarikat kurgusu ve onun beyin özürlü suisidal müritleri
şahaneydi.
Hele
savaş bandosuna bayıldım :)))
Filmi
izleyin. Mutlaka izleyin. Hatta çevirin çevirin; bir daha izleyin.
Zaten o zaman başta eşime ceza olacağını düşündüğüm şeyin
neden ödüle dönüştüğünü anlarsınız :)))
Hayata
İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder