İncir Reçeli'nin fragmana sık sık
rastlıyordum tvde. Elbetteki izlemiyordum. Ama geçenlerde kanalın
birinde yayınlandı. Hadi izleyeyim bari dedim. İyi ki izlemişim. Ama film ala bir film olduğu için değil.
barbara lourens |
Zaten bizim memlekette hiç işlenmeyen bir
konu; “Din Kültürümüz”e ve “Ahlak Bilgimiz”e çok aykırı
bir konu: AIDS yüzünden kavuşamayan iki aşık ve o aşkın
ölümsüzleşmesi. (film boyunca su gibi alkol alınmasını da
eleştirmeden geçemeyeceğim.) Fakat filmin ne konusu, ne
oyunculukları (ki muhteşemdi), ne senaryosu, ne diyalogları, ne
kurgusu... Hiç biri değil. En çok müziklerine takıldım. O her
akşam takıldıkları, hatta tanıştıkları müzikli bir yer var
ya... Orada her akşam çalan şarkılar ve şarkıları söyleyen
platonik aşık kadın şarkıcı... Barbara Lourens... Kadife gibi
bir ses... Ve romantik komedi tadında bir şarkı... Butterfly...
(şarkının linki http://www.youtube.com/watch?v=Sz6IGxeD0kA) Bir tırtılın bir kelebeğe ilan-ı aşkı... Bu şarkıyı
dinleyen bir kelebeğin tırtıla hayır deme şansı yok. Filmi
izlediğim günden beri çevirip çevirip o şarkıyı dinliyorum.
Hatta (bir İngilizce Öğretmeni olarak) girdiğim sınıflarda ders
aktivitesi olarak kullandım. Ayrıca da bir yakınıma düğün
şarkısı olarak hediye ettim. Mutlaka dinleyin. Ne de olsa
sinemaseverler, müzik de sever...
Hayata iyi seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder