10 Ekim 2012 Çarşamba

"Gün Işığı" Yeterince Aydınlattı mı???

Pek çok kez izlemişizdir dünyayı kurtarmak için uzaya gönderilmiş bir grup bilim adamını. Bu kahramanlar çoğu zaman olmadık aksilikler yaşarlar. Oksijen tükenir. Elektrik devreleri atar. Kalkanlar hasar görür. Uzay elbiseleri giyilir; mekikten çıkılıp bozuk yerler tamir edilmeye çalışılır. Uzaktan kumandalar bozulur, manuel kumandalar devreye girer. Merkez üsle binbir çeşit kurtarma planları yapılır... Kısacası bu durumdan kurtulmak için türlü taklalar atarlar. Bazen psikolojileri bozulur, birbirlerine girerler. Biri ya da bazen bir kaçı, kendini feda eder ve nihayetinde görev (başarıyla) tamamlanır.

2007 yapımıGünışığı” filmi de uzay gemisinde geçen tipik bir film. Ne bir artısı var, ne bir eksisi. Konusunu detaylı bir şekilde anlatmaya ihtiyaç bile duymuyorum. Sadece, güneşin sönmesi sonucu, güneşte yeniden patlamalar yaratmak üzere uzaya gönderilen “Icarus 2” adlı uzay gemisi ve 8 kişilik mürettebatın hikayesi anlatılıyor. Filmde tanıdık çok isim var. Captan America'yı canlandıran Chris Evans, Kaplan ve Ejderha'nın Yu Shu Lien'i Michelle Yeoh Christopher Nolan'ın gözdesi Cillian Murphy ve bunun gibi birkaç isim daha. Üstelik filmin Yönetmeni, “127 Saat” ve “Slumdog Millionare” in de yönetmeni olan Danny Boyle. Filmde konuşmaya değecek tek konu, gemiye “Icarus” adının verilmiş olması. Hemen açıklayayım: “Icarus” mitolojik bir kahramandır ve Güneşe ulaşmaya çalışırken kanatları yanarak ölür. Herhalde bu anekdottan filmin sonunu da anlamışsınızdır.

Filmin beğeni oranları yüksek ama bu sizi aldatmasın. Bu türde olup çok daha iyi olan filmler izlemiştik. Bu kadroya ve bu yönetmene rağmen film tam bir zaman kaybı. Hele “Apollo 13” ve “Armageddon”u izlediyseniz bu filme hiç bulaşmayın. İlla bir uzay mekiği filmi izleyecekseniz, bu filmlere tekrar atın.

Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: