28 Ekim 2012 Pazar

"Pi" Sayısını Ezbere Bilmeyen Var Mıdır???

Hiç kafayı birşeye taktığınız oldu mu? Geri kalan herşeyi ve herkesi unutup sadece ve sadece o işe odaklandığınız? Başınıza ağrılar da girse, etrafınızdaki insanlar tepki de gösterse vazgeçmediğiniz? Mutlaka olmuştur. İşte bu filmde de benzer bir hikaye görüyoruz. Bakalım "Pi" adlı filmin kahramanı kafayı neye takmış.

Maximillian Cohen (Sean Gullette tarafından canlandırıyor), genç bir yahudi matematikçidir. Ayakkabı kutusu kadar bir evde çok işlemcili bilisayar ağının başında gecesini gündüzüne katıp borsa iniş çıkışlarını öngörebilen bir patern bulmaya çalışmaktadır. Çalışmaları sırasında kendini o kadar zorlar ki sık sık migren atakları geçirir ve avuç avuç haplar yutarak ayatkta kalabilmektedir.. Ara ara nefes almak için eski bir matematikçi olan bir arkadaşıyla go oynamakta, ancak o sırada bile kendini, sayıları konuşmaktan alıkoyamamaktadır. Bir gün yeni tanıştığı Yahudi bir genç, Maximillian'ı ebced hesabıyla tanıştırır. Bu hesaplama sistemi Max'in kafasında bazı taşların yerine oturmasını sağlar. Aynı günlerde kendisine ısrarla iş teklif eden bir şirketin verdiği bir işlemci sayesinde teknik sorunlarını da çözen Max nihayet bir sayıya ulaşır. Ancak bu sayının, "hayatın şifrelerini temsil eden sayı" olduğunu farketmesi ve pek çok kişinin bu sayının peşinde olduğunu öğrenmesi herşeyi değiştirecektir.  

Bilmeyenler için ufak tefek birkaç bilgi: Adamımızın aradığı "patern" matematiksel bir terim. "Bir denklemin daha başlarında bir ritim tutturabilirseniz, devamındaki ritmi tahmin edebilirsiniz. Yada o ritim zaten kendini tekrarlayan bir ritimdir. Filmde bir de "ebced hesabı"ndan bahsediliyor. Harflere verilen sayı değerlerinin toplanması sayesinde kelimelerin ve cümlelerin şifrelerini bulmaya çalışmak için bulunmuş bir hesap. Bazı dinler için kutsal, bazı dinler içinse batıl bir inançtır.
    
1998 yapımı "Pi"nin senaristi  ve yönetmeni Darren Aronofsky. Bu isim size birşey ifade etmediyse bir de beyefendinin çektiği diğer filmlere bakın. Black Swan (Siyah Kuğu), Requiem For a Dream (Bir Rüya İçin Ağıt), The Fountain (Kaynak), The Wrestler (Şampiyon). Belki şimdi birşey ifade etmiştir. Bu filmlerden en az birini bile izlediyseniz, "Pi"nin de ne kadar farklı bir tarzının olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bu arada dikkat!!! Beyefendinin "Noah" (Nuh) adlı filmi, 2014'te gösterime girecek. Nuh Peygamber rolünde ise Russel Crowe oynuyor.

Ben bu filmi, Darren Aronofsky'nin en zayıf filmi olarak görüyorum. İzleyin, siz karar verin.

Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: