17 Ekim 2012 Çarşamba

"Prometheus" Bizi Gerer mi???

Bir zamanların ünlü film serisi olan "Alien"ları izleyenler bilirler. Baştan sona gerilimdir. Bir tane bile espiri ya da komik sahne yoktur. Bir çok yerde kasılırsınız. Yer yer gözlerinizi kapatırsınız. Bazen de tiksinirsiniz. Gerilim sevenler için dört dörtlük bir filmidir.

Serinin başlangıç hikayesini öğrendiğimiz 2012 yapımı filmde bir grup bilim adamının "Prometheus" adlı uzay gemisiyle insanoğlunun atalarını ve onların kalıntılarını keşfetmek için çıktıkları yolculuğu izliyoruz. Geminin mürettebatı gemiyi uzayın derinliklerinde bir gezegene sürüp bir iz bulmaya çalışıyorlar. İşin aslının farklı olduğu anlaşılıyor. Mürettebat, ilk kez alienlerle karşılaşıyor. Elbetteki bu karşılaşma hoş bir karşılaşma olmuyor. Alienlar bir sebeple mürettebata saldırıyor, bu saldırının sadece mürettebata yönelik değil, daha ziyade insan ırkının sonunu getirmek için yapılmış bir saldırı olduğunu ise, kimse bilmiyor.

Filmde bir çok ünlüyü bir arada görüyoruz. Başrolde bu kez "Doctor Shaw"u canlandıran Noomi Rapace'yi görüyoruz. (Kendisi Millenium -Ejderha Dövmeli Kız serisinin Lizbeth Salander'ı). Filmin yapay insanı David rolünde ise Michael Fassbender'ı görüyoruz. (X-Men First Class'ın genç Magneto'su). Bunun yanında Charlize Theron ve Guy Pearce gibi isimler de var.

Filmin Yönetmeni Ridley Scott onlarca ünlü filme (bazılarında yönetmen değil yapımcı olsa da) imza atmış. Hannibal, Gladiator, Cennetin Krallığı, A Takımı ve Robin Hood (2010) bunlardan sadece bir kaçı.

Bu arada Prometheus ne demek şöyle bir bakalım. Promethius bir Olimpos Tanrısı. Kendisi diğer tanrılardan ateşi çalıp insanoğlunun hizmetine sunuyor. Ancak daha sonra Zeus tarafından cezalandırılıyor. Nasıl mı? Bir kayaya bağlanıyor ve Zeus'un kartalı hergün onun karaciğerinden besleniyor. Peki neden karaciğer? Ertesi gün yeniden büyüsün ve hergün aynı acıyı çeksin diye. Ne de olsa kendisi ölümsüz bir tanrı.

Gerilim filmlerini seviyorsanız bu filmi mutlaka izleyin. Ama sevmiyorsanız yanından bile geçmeyin.

Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: