Yıllar önce izlediğim bir filmi yeniden izleme fırsatı buldum. Reytingleri, hak etmedği kadar düşük olduğu için de yazma ihtiyacı duydum.
2008 yapımı "Kadavra" (Pathology) adlı filme bir bakalım. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Ted (Milo Ventimiqlia) prestijli bir üniversitenin Patoloji bölümünde işe başlar. Hocası iyidir. Ama internler için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Zira kendileri Ted'den pek hoşlanmamışlar. Ted onlara mümkün oldukça bulaşmamaya çalışır, ama altta kalmaya niyeti de yoktur. Bir akşam bu kötü çocukların drink alma tekliflerini kabul eder ve gecenin sonunda Jake, sarhoş olan Ted'i izbe bir yere götürür. Jake, şişman zenciyle bir pazarlık yapar ve içeri girerler. Ted'in buranın bir randevu evi olduğunu anlaması uzun sürmez. Ertesi sabah klinikte bir otopsi yapılacaktır. Cesedin üzerindeki örtü açılır ve Ted gördüklerine inanamaz. Zira masada yatan adam, o şişman zencidir. Bu olayın devamında Ted, internlerden korkunç bir teklif alır. Partiye katılmak. Peki parti ne mi? "En mükemmel cinayeti kim işleyecek ve masaya getirecek partisi". Ted bir şekilde bu oyunun içine sürüklenir. Ama tuhaf olan şey. Ted'in de bu olaydan zevk almaya başlamasıdır.
Aslında film ucuz ve seviyesiz cinsellik ögelerinin dışında çok güzel. Onun dışında reytinglerinin neden bu kadar düşük olduğunu ben de anlamadım. Üstelik filmde "Tetikçi" serisine de el atmış olan Mark Nevelde'nin parmak izlerini görüyoruz.
Kısacası film güzeldi. İzleyin, tiksinin.
Hayata İyi Seyirler...
2008 yapımı "Kadavra" (Pathology) adlı filme bir bakalım. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Ted (Milo Ventimiqlia) prestijli bir üniversitenin Patoloji bölümünde işe başlar. Hocası iyidir. Ama internler için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Zira kendileri Ted'den pek hoşlanmamışlar. Ted onlara mümkün oldukça bulaşmamaya çalışır, ama altta kalmaya niyeti de yoktur. Bir akşam bu kötü çocukların drink alma tekliflerini kabul eder ve gecenin sonunda Jake, sarhoş olan Ted'i izbe bir yere götürür. Jake, şişman zenciyle bir pazarlık yapar ve içeri girerler. Ted'in buranın bir randevu evi olduğunu anlaması uzun sürmez. Ertesi sabah klinikte bir otopsi yapılacaktır. Cesedin üzerindeki örtü açılır ve Ted gördüklerine inanamaz. Zira masada yatan adam, o şişman zencidir. Bu olayın devamında Ted, internlerden korkunç bir teklif alır. Partiye katılmak. Peki parti ne mi? "En mükemmel cinayeti kim işleyecek ve masaya getirecek partisi". Ted bir şekilde bu oyunun içine sürüklenir. Ama tuhaf olan şey. Ted'in de bu olaydan zevk almaya başlamasıdır.
Aslında film ucuz ve seviyesiz cinsellik ögelerinin dışında çok güzel. Onun dışında reytinglerinin neden bu kadar düşük olduğunu ben de anlamadım. Üstelik filmde "Tetikçi" serisine de el atmış olan Mark Nevelde'nin parmak izlerini görüyoruz.
Kısacası film güzeldi. İzleyin, tiksinin.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder