Reytinglerinin çok yüksek olması
sebebiyle ilgimi çeken bir film izledim. Film hiç de tarzım
değildi, ama bu tür filmleri seven çok insan olduğunu bildiğim
için yazmam gerektiğini hissettim.
2009 yapımı “Zombieland” adlı
filme bir bakalım. Amerika, zombilerin işgali altındadır.
Heryerde özürlü özürlü bağırıp çağıran, her insanı
yemeye çalışan ve yürüyen ucubeler kol gezmektedir. Zombie
sayısı insan sayısını geçmiştir. Bir kere ısırılan bir
insanın bir daha kurtulma şansı yoktur. Böyle bir ortamda, artık
mahallesinde sağlam kalmış hiç kimsenin olmadığını anlayan
Columbus (Jesse Eisenberg), pılını pırtısını bir valize
doldurur ve oradan kaçar. Columbus yolda otostop yapar. Karşısına
çıkan kişi Tall'dur (Woody Harrelson). Kendisi tam bir zombi
avcısıdır. Yüzlerce zombi öldürmüştür ve bundan büyük
keyif almıştır. Columbus ise o güne dek onlarca zombi öldürmüştür
ama aslında tırsık ve kuralcı gencin tekidir. Öldürdüğü
zombilerin hepsini can havliyle öldürmüştür. Bu uyumsuz ikili,
yolculukta karşılaştıkları iki bebek yüzlü genç kız
tarafından fena halde dolandırılınca, onları bulmak için
peşlerine düşerler. İşte bu yolculuk onlara asıl düşman
düşmanın kim olduğunu gösterektir.
Başta da söylediğim gibi, film
hiç benim tarzım değil. Filmelerdeki mide bulandırıcı
görüntülerden hoşlanmam ben. Ama bir zombi filminin komedi
türünde olması hiç de fena olmamış. En azından filmi
izlenebilir kılmış. Yine de tavsiye etmiyorum tabi ki. Ama ille de
zombi filmi derseniz, başkasını değil, bunu izleyin.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder