1 Mart 2013 Cuma

Bir "Gran Torino" İçin Neleri Feda Edersiniz???

Clint Eastwood gibi adamlar gençliklerinde neyse, yaşlılıklarında öyleler. Böyle adamların yetenekleri hiç körelmez. Üstelik böyle adamlar çoğunlukla yükselen bir başarı grafiği çizerler. Beyefendinin sondan bir önceki filmi “Öteki Dünya”dan pek memnun kalmamıştım ama son filmiyle yine beni etkilemeyi başardı.

2008 yapımı “Gran Torino”ya bir bakalım. Walt Kowalski (Clint Eastwood), eşini yeni kaybetmiş huysuz ihtiyarın tekidir. Sivri dili yüzünden çocuklarıyla da torunlarıyla da arası iyi değildir. Hele evi Çin mahallesinin ortasında kalmış olan Kowalski için hayat gerçekten çekilmez bir hal almıştır. Zira kendisi bir Kore Gazisidir ve Asyalılardan tiksinmektedir. Hayatta değer verdiği sadece iki şey vardır. Biri fanatizm düzeyindeki Amerikan Milliyetçiliği, diğeri de 40 yaşındaki emektar arabası “Gran Torino”su. Bir gün yan eve yeni taşınmış Asyalı ailenin çocuğu Thao, beyefendinin Gran Torino'sunu çalmaya kalkınca Kowalski komşularıyla iletişime geçmek zorunda kalır. Onları tanıdıkça sevmeye başlayan Kowalski, ailenin hırsız çocuğunu topluma kazandırmaya karar verir. Böylece bizim huysuz ihtiyar ve ürkek hırsız hayatlarının tecrübesini yaşamaya başlayacaklardır.

Film komedi filmi değil ama en komik filmlerden daha komik. Ve aynı zamanda çok trajik. Hele ailenizde bu tipte huysuz ihtiyarlar varsa çok rahat empati kuracağınız bir film.

Mutlaka izlenmesi gereken bir film. Şiddetle tavsiye ediyorum. Zaten yapımcısı, yönetmeni ve başrol oyuncusu Clint Eastwood'un kendisi olunca daha da rahat tavsiye edebiliyorum.

İzleyin, beğeneceğinize eminim.

Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: