“Hollywood'un en komik filmi
hangisidir?” diye sorsam, 50 çeşit film ismi sayarsınız. Ama
“Hangisi ince espirilerle dolu?” diye sorsam, seçenekler hemen
azalır. Ben kendi fikrimi söyleyeyim. Bence Hollywood'un en ince
espirileri (Forrest Gump'tan sonra) “Anlat Bakalım” ve
“Anlatamadım Mı?” serisinde. Gelin bu iki dahiyane filme bir
göz atalım.
1999 yapımı “Anlat Bakalım”
(Analyze This) adlı filmde Doktor Ben Sobel (Billy Crystal), ünlü ve saygıdeğer bir
psikiyatri uzmanının oğlu olarak her zaman babasının gölgesinde
kalmış ezik bir psikiyatri uzmanıdır. Bu eziklik, onun kariyerini
de, özel hayatını da, sosyal hayatını da hep olumsuz yönde
etkilemiştir. Paul Witty (Robert De Niro) ise yeraltı dünyasının
en azılı mafya babalarından biridir. Baba yadigarı mesleği
sayesinde (tabi mafya babalığını meslek olarak görürseniz)
çekirdekten yetişme bir vahşiliğe sahiptir. Gözünü kırpmadan
adam öldürebilmekte Ya da türlü türlü işkenceleri
soğukkanlılıkla izleyebilmektedir. Ancak Paul Witty hayatının en
zor günlerini yaşamaktadır. Zira gece uyuyamaya, kadınlarla
birlikte olamamaya ve adam öldürememeye başlamıştır. Bu sebeple
adamları, patronları için bir “deli doktoru” (elbetteki bizim
Ben Sobel) bulur ve Paul seanslara başlar. Daha ilk seansta doktorundaki
dehayı farkeden Paul Witty, Ben'in bağımlısı olur. Ancak bu
bağımlılık Ben'in hayatını cehenneme çevirecektir.
Bilenler bilirler, bu film çok tuttu.
Sonra da elbette ki ikincisi çekildi. Hadi bir de ona bakalım.
2002 yapımı “Anlatamadım Mı?”
(Analyze That) adlı film, birincisinin kaldığı yerden devam eder.
Paul Witty, yapılan bir baskın sonucu polis tarafından yakalanmış
ve kodese tıkılmıştır. Ancak büyük sorunla karşıyadır.
Çünkü tıkıldığı delikte karşı mafya tarafından öldürülmesi
an meselesidir. Tam da psikolojisini yeni toparlamış olan azılı
mafya babası, yine manyaklaşır. Ne yapacağını bilemeyen
hapishane yönetimi uzman Psikiyatr ...'ın danışmanlığına
başvurur. Ben, Paul Witty'ye türlü türlü testler yapar ve
mahkumun durumunu onaylar. Savcılık ise radikal bir karar alır ve
Paul'ü, Ben'in nezaretinde hapisten çıkarır. Ve böylece Paul
Witty, ikinci kez Ben'in yakasına yapışır.
Birincisi kadar temiz ve net olmasa da
ikinci film de dena değil. Özellikle ilk bir saati çok çok güzel.
Sonrası biraz saçma ve sıkıcı.
Ama her iki filmdeki ince espiriler,
kostümler, özellikle oyunculuklar mükemmel ötesi. Düşük reytinglerine aldanmayın, mutlaka
izleyin. İzlediyseniz bile, yine izleyin. Pişman olmazsınız.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder