1 Mayıs 2013 Çarşamba

"Acımasız Tanrı" Kime Acısın???

5 yıl önce ilk çocuğumuzun erkek olduğunu öğrendiğimizde, erkek kardeşimin yorumu şu olmuştu: "Oh be, iyi ki erkek olacak. Kız olsa bunlar o kızı prenses gibi yetiştirirler. "Kızımız Pelinsu, piyano kursuna gidiyor" deyip insanı deli ederler. Oğulları olsun da bir konu komşudan özür dilemek zorunda kalsınlar. Oh olsun!"
Sonra bu konu kendi aramızda epeyce alay konusu olmuştu. Geçen zaman içerisinde iki oğlumuz oldu ama bir Pelinsu'muz olmadı. Ve evde iki süper kahramanla (biri Thor, biri Örümcek Adam) yaşamak zorunda kalan biz, her gün konu komşudan özür dilemek zorunda kalıyoruz.

Bu iş pek çok kişinin daha başına geliyor ki filmi yapılmış:)))

2011 yapımı "Acımasız Tanrı" (Carnage) adlı filme bir bakalım. Film, sonradan görme Cowen Ailesinin orta direk Longstreet Ailesini ziyaret etmek zorunda kalmasıyla başlar. Zira Cowen'ların 11 yaşındaki oğlu, parkta oyun oynadığı eski sınıf arkadaşı Ethan Longstreet'le kavga etmiş ve Ethan'ın iki dişini kırmıştır. Cowenların özür amaçlı yaptığı ziyaret başlangıçta olgunca sürer. Ancak ziyaretin ilerleyen saatleri hiç de beklendiği gibi gitmez. Asıl mesele bir anda unutulur ve bu iki aile, iki aile olmaktan çıkar. Bir anda dost düşman birbirine girer. Olay önce iki çocuğun kavgasıyken daha sonra kadın erkek savaşına, bir süre sonra zengin fakir savaşına, daha sonra evli bekar savaşına, daha sonra Amerikalı Afrikalı savaşına, sonra haklı haksız savaşına........ ve böylece konu döner de döner.  

4 kişilik bir grup insan kendi aralarında kaç korelasyon kurabilirler? 5,10, 120? Aklınıza kaç korelasyon geliyorsa hepsinin de kullanıldığı bir film sizin anlayacağınız :))

Filmde görsel efekt yok. Muhteşem dekorlar, kalabalık kadrolar, göz alıcı makyajlar yada albüm tadında soundtrackler de yok. Sırf laf ve sırf oyunculuk var. Hatta o kadar ki dört tane başrol oyuncusu var. Christoph Waltz, Kate Winslet, Jodie Foster ve John Reilly... Hepsi de birbirinden başarılı .Çok sade, ama çok güzel Dört çatlak insan nasıl ustaca bir arayaya getirilmiş hayret doğrusu. Üstelik çok kısa bir buçuk saat bile değil.

Mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.

Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: