Şu 20. YY. Avrupa'sında yaşanan olaylar -özellikle İkinci Dünya Savaşı ve Hitler İşgalleri- o dönemi öyle bir kasıp kavurmuş ki konuyla ilgili her yıl 8-10 film çekiliyor. İşte onlardan biri daha.
1988 yapımı aynı adlı romandan uyarlanan "Onuncu Adam" (The Tenth Man). Naziler Avrupa'daki pek çok ülke gibi Fransa'yı da işgal ederler ve başkentteki binlerce kişiyi hapishaneye tıkarlar. İçeri tıktıklarından biri de kendi halinde yaşayan Parisli bir avukat olan Chavel'dir. Chavel kurşuna dizileceğini bilmektedir ancak ölmek istememektedir. Bu yüzden koğuşundaki bir gence anlaşma teklif eder. Anlaşmaya göre Michel adlı genç, Chavel'in yerine idam edilecek; Chavel'in çiftlik evi ve serveti Michel'in ablasına ve yaşlı annesine geçecektir. Ertesi gün Michel idam edilir ve Chavel hayatta kalmayı başarmış olur. Ancak genç bir adamın hayatına mal olan bu hayatta kalış, Chavel'i mutlu etmemiştir. 3 yıl boyunca vicdan azabı çeken Chavel, Nazi işgalinin sona ermesiyle hapisten çıkar ve tükenmiş halde eski evine geri döner. Amacı, rahmetli Michel'in ailesiyle tanışmaktır. Fakat onlarla karşılaştığında kimliğini itiraf edemez zira Michel'in ablasının Chavel'i öldürmeye and içmiş olduğunu görür.
Filmde Chavel'i Antony Hopkins canlandırıyor. Michel'in ablasını ise Kristin Scott Thomas.
Film, 1988 yapımı olduğundan dolayı şimdinin filmlerindeki o ihtişamdan çok uzak. Ama sade ve basit bir film. Sonu ise tahmin edilir gibi değil. Hem dramatik, hem komik. Yine de hayatta kalma içgüdüsünün ve intikam duygularının insanlara neler yaptırabileceğini anlatan orta hal üstü güzel bir film. Eski de olsa belki izlemek istersiniz.
Hayata İyi Seyirler...
1988 yapımı aynı adlı romandan uyarlanan "Onuncu Adam" (The Tenth Man). Naziler Avrupa'daki pek çok ülke gibi Fransa'yı da işgal ederler ve başkentteki binlerce kişiyi hapishaneye tıkarlar. İçeri tıktıklarından biri de kendi halinde yaşayan Parisli bir avukat olan Chavel'dir. Chavel kurşuna dizileceğini bilmektedir ancak ölmek istememektedir. Bu yüzden koğuşundaki bir gence anlaşma teklif eder. Anlaşmaya göre Michel adlı genç, Chavel'in yerine idam edilecek; Chavel'in çiftlik evi ve serveti Michel'in ablasına ve yaşlı annesine geçecektir. Ertesi gün Michel idam edilir ve Chavel hayatta kalmayı başarmış olur. Ancak genç bir adamın hayatına mal olan bu hayatta kalış, Chavel'i mutlu etmemiştir. 3 yıl boyunca vicdan azabı çeken Chavel, Nazi işgalinin sona ermesiyle hapisten çıkar ve tükenmiş halde eski evine geri döner. Amacı, rahmetli Michel'in ailesiyle tanışmaktır. Fakat onlarla karşılaştığında kimliğini itiraf edemez zira Michel'in ablasının Chavel'i öldürmeye and içmiş olduğunu görür.
Filmde Chavel'i Antony Hopkins canlandırıyor. Michel'in ablasını ise Kristin Scott Thomas.
Film, 1988 yapımı olduğundan dolayı şimdinin filmlerindeki o ihtişamdan çok uzak. Ama sade ve basit bir film. Sonu ise tahmin edilir gibi değil. Hem dramatik, hem komik. Yine de hayatta kalma içgüdüsünün ve intikam duygularının insanlara neler yaptırabileceğini anlatan orta hal üstü güzel bir film. Eski de olsa belki izlemek istersiniz.
Hayata İyi Seyirler...
3 yorum:
güzel bir film ama nereden izleyebiliriz. hiçbir sitede Türkçe dublajı veya alt yazısı bulunmuyor
Ben filmi digitürk film portalından izlemiştim. Başka nereden bulunur biraz araştırmak gerekebilir.
İzlemek istiyoruz ama filmi bulamıyoruz.
Yorum Gönder