Dün akşam "Moulin Rouge" tadında bir film seyrettim. Hatta Moulin Rouge'daki şaşaayı ve coşkuyu bile aşmış bir film. Sonra bir baktım; meğerse yönetmenleri aynıymış. Hemen sizinle paylaşmak istiyorum.
2013 yapımı "Muhteşem Gatsby" (The Great Gatsby) adlı film bundan 55-60 yıl öncesinde geçen kurgu bir hikayeyi anlatmaktadır. Hikayeye göre Nick (Tobey Maguire) askerden yeni dönmüş genç bir taşralıdır. Pek çok taşralı gibi New York'la ilgili anlatılan süslü masallara güvenerek New York'a taşınır. Nick, önce çılgınlıklar kenti New York'ta bir iş bulur. Sonra da mütevazi bir eve taşınır. Peki yan komşusu kimdir biliyor musunuz? GATSBY. NEW YORK'UN EFFFFFSANE MİLYONERİ. Her hafta sonu çılgın partiler veren, binlerce New York'luyu ücretsiz ağırlayan, buna rağmen hakkında kimsenin bir şey bilmediği gizemli ama ünlü milyoner. Nick bu davetlerin bir tekine bile katılma fırsatı bulamamıştır. Ancak bir gün Nick'e bir davetiye gelir. Davetiye, Gatsby'den gelmektedir. Nick o hafta sonu verilecek olan partiye davet edilmektedir. Nick davet edildiğine çok sevinir ve partiye katılır. Ancak partide çok tuhaf bir gerçekle karşılaşır. Çünkü bu görkemli partideki davetiyeli tek kişi Nick'tir. Bunun için Bay Gatsby'yi bulup ona teşekkür etmek ister. İşte bu buluşma, Nick'in hayatını sonsuza dek değiştirecek bir sır dolu bir sonun başlangıcı olacaktır.
Filmde Gatsby'yi tahmin edeceğiniz gibi Leonardo di Caprio oynuyor. Ve beyefendi her zamanki gibi muhteşem. Hikayeyi Nick'in anlatımıyla izliyoruz. Nick'i canlandıran Tobey Maguire da çok başarılı.
Gelelim filmle ilgili yorumlarıma. Ben daha Leonardo di Caprio'nun kötü bir filmini görmedim. Gerçekten büyük bir prodüksiyon. Bol figüranlı, şaşaalı, pırıl pırıl, masalsı ve gizemli bir New York. Trajikomik bir hikaye.
Ben filmi çok beğendim. Tüm ihtişamına rağmen insanı yormayan ama meraklandıran acıklı bir hikayesi var. Moulin Rouge'u sevdiyseniz, bunu da seversiniz. İzleyin derim.
Hayata İyi Seyirler...
2013 yapımı "Muhteşem Gatsby" (The Great Gatsby) adlı film bundan 55-60 yıl öncesinde geçen kurgu bir hikayeyi anlatmaktadır. Hikayeye göre Nick (Tobey Maguire) askerden yeni dönmüş genç bir taşralıdır. Pek çok taşralı gibi New York'la ilgili anlatılan süslü masallara güvenerek New York'a taşınır. Nick, önce çılgınlıklar kenti New York'ta bir iş bulur. Sonra da mütevazi bir eve taşınır. Peki yan komşusu kimdir biliyor musunuz? GATSBY. NEW YORK'UN EFFFFFSANE MİLYONERİ. Her hafta sonu çılgın partiler veren, binlerce New York'luyu ücretsiz ağırlayan, buna rağmen hakkında kimsenin bir şey bilmediği gizemli ama ünlü milyoner. Nick bu davetlerin bir tekine bile katılma fırsatı bulamamıştır. Ancak bir gün Nick'e bir davetiye gelir. Davetiye, Gatsby'den gelmektedir. Nick o hafta sonu verilecek olan partiye davet edilmektedir. Nick davet edildiğine çok sevinir ve partiye katılır. Ancak partide çok tuhaf bir gerçekle karşılaşır. Çünkü bu görkemli partideki davetiyeli tek kişi Nick'tir. Bunun için Bay Gatsby'yi bulup ona teşekkür etmek ister. İşte bu buluşma, Nick'in hayatını sonsuza dek değiştirecek bir sır dolu bir sonun başlangıcı olacaktır.
Filmde Gatsby'yi tahmin edeceğiniz gibi Leonardo di Caprio oynuyor. Ve beyefendi her zamanki gibi muhteşem. Hikayeyi Nick'in anlatımıyla izliyoruz. Nick'i canlandıran Tobey Maguire da çok başarılı.
Gelelim filmle ilgili yorumlarıma. Ben daha Leonardo di Caprio'nun kötü bir filmini görmedim. Gerçekten büyük bir prodüksiyon. Bol figüranlı, şaşaalı, pırıl pırıl, masalsı ve gizemli bir New York. Trajikomik bir hikaye.
Ben filmi çok beğendim. Tüm ihtişamına rağmen insanı yormayan ama meraklandıran acıklı bir hikayesi var. Moulin Rouge'u sevdiyseniz, bunu da seversiniz. İzleyin derim.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder