Eşim bir filmden bahsediyordu uzun zamandır. Sanat filmiymiş. Reytingleri 8.4 gibi rekor oranlara yakın. Vallahi "sanat filmi manat filmi" demedik, izledik. Hadi size filmden bahsedeyim.
1988 yapımı "Cennet Sineması" (Nuovo Cinema Paradiso) adlı film, İtalya'nın küçük bir beldesinde yaşayan bir annenin 30 yıldır görmediği oğlu Toto'ya telefon etmesiyle başlar. Aslında yaşlı anne, telefonu etmekte tereddüttedir ancak bir yandan da kendini buna zorunlu hissetmedir zira "Alfredo" ölmüştür. Yaşlı anne oğlunu arar ancak telefona bir kadın çıkar. Yaşlı kadın mecburen ölüm haberini o kadına verir ve haberi oğluna iletmesini ister. Akşam olunca Toto, "Alfredo"nun öldüğü haberini alır ve olduğu yere yığılır. Peki kimdir bu "Alfredo"???? İşte o, fimde uzun uzun anlatılıyor:)))
Filmin künyesinden bahsetmeme gerek yok size. Ne de olsa film İtalya-Fransa ortak yapımı ve bizim gibi popüler film izleyicileri Avrupa sineması emekçilerini pek tanımıyoruz.
Ama filmle ilgili yorumlarımıza gelirsek, film trajikomik bir film. Akışı oldukça yavaş. Ama tabi vermek istediği mesajı verebilmesi için bu kadar yavaş olması şart.
Ben iyisi mi size filmi şu şekilde sentezleyeyim. Film, "Vizontele"yle "Yurttaş Kane" filmlerinin ortalaması şeklinde. Vizontele'nin mizah anlayışıyla Yurttaş Kane'in mesaj iletme yöntemlerinin bir harmanlaması gibi. Diyeceğim o ki, eğer o iki filmi sevdiyseniz, bunu da kesin seversiniz. Dediydi dersiniz:)))
Hayata İyi Seyirler...
1988 yapımı "Cennet Sineması" (Nuovo Cinema Paradiso) adlı film, İtalya'nın küçük bir beldesinde yaşayan bir annenin 30 yıldır görmediği oğlu Toto'ya telefon etmesiyle başlar. Aslında yaşlı anne, telefonu etmekte tereddüttedir ancak bir yandan da kendini buna zorunlu hissetmedir zira "Alfredo" ölmüştür. Yaşlı anne oğlunu arar ancak telefona bir kadın çıkar. Yaşlı kadın mecburen ölüm haberini o kadına verir ve haberi oğluna iletmesini ister. Akşam olunca Toto, "Alfredo"nun öldüğü haberini alır ve olduğu yere yığılır. Peki kimdir bu "Alfredo"???? İşte o, fimde uzun uzun anlatılıyor:)))
Ama filmle ilgili yorumlarımıza gelirsek, film trajikomik bir film. Akışı oldukça yavaş. Ama tabi vermek istediği mesajı verebilmesi için bu kadar yavaş olması şart.
Ben iyisi mi size filmi şu şekilde sentezleyeyim. Film, "Vizontele"yle "Yurttaş Kane" filmlerinin ortalaması şeklinde. Vizontele'nin mizah anlayışıyla Yurttaş Kane'in mesaj iletme yöntemlerinin bir harmanlaması gibi. Diyeceğim o ki, eğer o iki filmi sevdiyseniz, bunu da kesin seversiniz. Dediydi dersiniz:)))
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder