27 Aralık 2013 Cuma

"Aşkım Benim" Karışık ve Trajedik Bir Hikaye...

Ne zamandır yazmak istediğim, ama bir türlü yazamadığım bir film vardı. Yanlış anlamayın: yazamama sebebim fırsat bulamamak değil; filmi anlayamadığımdandı. Bugün filmi yine izledim ve işte bu sefer oldu. Hemen başlıyorum.

2012 yapımı "Aşkım Benim" (Bel Ami) adlı film trajedik bir dram filmi. Hikayeye göre Georges, 1. Dünya Savaşından sağ salim dönen varoşlu bir gençtir. Hırsları vardır ama hayata karşı fazlasıyla acemidir. Daha da önemlisi cebinde beş kuruş parası yoktur. Georges hırslarını kovalamak adına Paris'e gider. Orada şans eseri eski bir tanıdıkla karşılaşır. Adam gazete sahibidir ve Georges'a bir makale yazması için şans verir. Ancak edebiyattan hiç anlamayan Georges berbat bir yazı yazar ve diğer yazarların önünde küçük düşer. Georges'un bu durumu hızla kurtarması gerekmektedir. Genç adam kendine yer edinmenin kolay olmadığını anlar. Bu sebeple sınıf atlamanın kestirme bir yolunu bulur: Jet sosyetenin ve siyaset adamlarının hanımlarıyla düşüp kalkmak. Georges böylece (sözde) hem politika dünyasıyla ilgili güvenilir bilgiye, hem de büyük bir servete kavuşacaktır.

Filmde tanıdık isimler var. Robert Pattinson gibi, Uma Thurman gibi.

Film bir roman uyarlaması. Guy de Maupassant'ın bir romanından uyarlama. Ama ne yazık ki kötü bir uyarlama. Filmin konusu çok güzel. Senaryosu da öyle. Ama filmi anlamak ve takip etmek çok zor. İki üç kere izleyince ancak anlaşılıyor Ya da benim IQ'um o kadarına yetiyor. İsterseniz izleyip, kendiniz karar verin.

Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: