18 Aralık 2013 Çarşamba

"Fareler ve İnsanlar" Ders Sunusu Olursa...

Geçenlerde 12. sınıflarda ders esnasında bir espri yapayım dedim, “Sefiller”le ilgili. Yapmaz olaydım, esprim boşa gitti. Sebep? Sebep şu: Kimse okumamış ki Sefiller'i. Yazık bize yazık. Seneye bu çocukları Türkiye'nin en iyi üniversitelerinde göreceğiz ama nasıl? Hadi üniversiteye cahil cüheyla gitmesinler diye hazırladım Sefiller'i (hani şu 2012 yapımı Hugh Jackman'ın oynadığı opera uyarlaması olanı), hazırladım sunularımı ve konu anlatımlarımı. Girdim sınıfa, üç saat Sefiller'i anlattım. Tabi sadece Sefiller'i de değil; dönem özelliklerini, karakter analizlerini, Napolyon'u, Fransız Devrimini, Fransız Edebiyatını, Victor Hugo'yu.... Oohooooo... Anlattım da anlattım.

Sonra hızımı alamadım. Hadi dedim bir de Amerikan Edebiyatından bir şey anlatayım. Amerikan Edebiyatı da biraz tehlikelidir, malum. Dikkatlice bir roman seçtim. John Steinback'ten “Fareler ve İnsanlar” (Of Mice And Men). Gelin hikayeyi önce size bir anlatayım, sonra da sınıfa anlatırım.  

Amerika'daki Büyük Buhran döneminde geçen hikayeye göre Lennie ve George çok eski iki arkadaştırlar. Ama alışık olduğumuz türden bir arkadaşlık değil bu. Lennie iri yarı, güçlü kuvvetli ama ne yazık ki zihinsel engelli bir adamdır. Bunun yanında çok da duygusal ve saftır. Yumuşak şeyleri okşamaktan çok hoşlandığı için de cebinde hep fare taşır. En sevdiği şey ise George'un her gece yatmadan önce satın alacakları çiftlikle ve besleyecekleri tavşanlarla ilgili hayallerden bir parça dinlemektir. George içinse bunlar hayal değil amaçtır. George güçlü, çalışkan, dikkatli ve zeki biridir. Ancak çocukluğundan beri Lennie'yi sırtındaki kambur gibi taşımaktadır. Hatta Lennie yüzünden başına gelmeyen kalmamıştır. Ama yine de Lennie'yi başından atıp hayatını onsuz geçirmeye gönlü el vermez. En son yine Lennie ikisininde başını belaya sokunca iki arkadaş çalıştıkları çiftlikten hızla kaçarlar ve başka bir çiftliğe sığınırlar. İşte o hazin hikaye, burada başlar.

Romanın 1992 yılında çekilmiş olan aynı adlı filminde Lennie'yi usta oyuncu John Malkovich oynuyor. Karakterin ne kadar iyi canlandırıldığını siz düşünün artık. George'u ise Gary Sinise oynuyor. Ki kendisi filmin yönetmenliğini de üstlenmiş.

Film biraz ağır aksak yürüyor. Çok az yerinde kalp atışlarınızı hızlandırdığı da oluyor. Ama çoğunlukla festival filmi tadında diyebiliriz. Ama izleyin. Mutlaka izleyin. Zira romanın tıpatıp aynısı. Bilginiz olur, fikriniz olur. Seversiniz yani.


Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: