Jude Law nasıl bir adamdır anlamıyorum. Kendisini hangi filmi izliyorsam, sadece o karakteriörüyorum. Adam o kadar iyi bir oyuncu ki kendisi geri planda kalmayı, oynadığı karakteri ön plana çıkartmayı çok iyi başarıyor.
"Enemy At The Gates"ten bahsetmek istiyorum. Yani "Kapıdaki Düşman"dan. 2001 yapımı bu filmde de Jude Law'ı değil, Vassili adlı bir Rus keskin nişancıyı izliyoruz. Dedesinin daha çocukken karlı dağlarda geyik avlamayı öğreterek çekirdekten yetiştirdiği Vassili, 2. Dünya Savaşı esnasında Almanlar Rus toprakları içindeki Stalingard sınırına varınca, marifetlerini sergilemek zorunda kalır ve çok üst düzey subayları 5 dakika içinde tek tek temizler. Bu başarının üzerine kendisi, ordunun keskin nişancısı olarak görev yapmaya başlar. Tek görevi ise usta oyuncu Ed Harris'in canlandırdığı Alman keskin nişancısını öldürmektir. Böylece iki keskin nişancı arasında adeta bir kedi-fare kovalamacası başlar. İşin içine biraz da dostluk ve aşk katınca senaryo iyice renkleniyor.
Uzun zaman okçuluk yapmış biri olarak, hedefi vurmanın ne kadar keyifli bir şey olduğunu biliyorum. Bu yüzden her iki karaktere de az çok empati yapabildim ve filmden çok keyif aldım.
Ama eminim filmi izleyen herkes en az benim kadar keyif alacaktır. Zaten filmin reytingleri de öyle söylüyor. İzleyin, pişman olmazsınız.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder