İzlediğim en bayık filmlerden filmlerden birinin tv'de yayınlanacağını duyunca, sosyal sorumluluk adına yazmam gerektiğini düşündüm.
2010 yapımı "Zoraki Kral" (King's Speech) adlı filme bir bakalım. İngiltere Krallığı'nın iki Prensinden küçük olan George, kemale ermiş yaşına rağmen bir sorununu çözememiştir: Kekemelik. Bu sebeple nereye gitse eline bir mikrofon tutuşturulan prensin en kısa konuşması bile 45 dakika sürmektedir. Bunu kendine dert eden prensin ders almadığı hoca kalmamış, hatta bir keresinde ağzında taşla konuşmaya çalışan prens ölümden dönmüştür. Prens bir gün karısı ile birlikte yeni bulunan hocayı ziyaret eder. Hocanın yöntemleri çılgınca gelir ama denemekten başka çare yoktur. Koskoca prens, kekemeliğini yenebilmek için kırk takla atar. Epey de yol kat eder. Bir gün Büyük Prensin (sürpriz bir gelişmeyle) kral olamayacağı anlaşılınca, bizim Prens George birden kral oluverir. Üstelik tam da Nazi işgaline beş kala. Kamu oyu, Kral George'dan önemli mesajlar beklemektedir. Herkes radyosunu açmış, yeni kralın ne söyleyeceğini merak etmektedir. Kral George'un eline yine bir mikrofon verilir. Acaba kral bu konuşmayı kekelemeden başarabilecek midir?
Yaşanmış bir hikayeden yola çıkılarak yapılmış filmin yönetmeni, şu yenilerde çekilen "Sefiller"in de yönetmeni olan Tom Hooper. Kral 6. George'u canlandıran ünlü aktör ise bu filmdeki performansıyla "En İyi Erkek Oyuncu Oscar"ını alan Colin Firth.
Hikaye çok dramatik, ama film çok bayık. Tam bir festival filmi. İzle izle bitmiyor. Ama kekemelik sorunu olanlar için büyük bir umut kaynağı olabilir, o kısmına bir şey diyemeyeceğim.
Ben yürekten tavsiye edemiyorum ama siz bilirsiniz.
Hayata İyi Seyirler...
2010 yapımı "Zoraki Kral" (King's Speech) adlı filme bir bakalım. İngiltere Krallığı'nın iki Prensinden küçük olan George, kemale ermiş yaşına rağmen bir sorununu çözememiştir: Kekemelik. Bu sebeple nereye gitse eline bir mikrofon tutuşturulan prensin en kısa konuşması bile 45 dakika sürmektedir. Bunu kendine dert eden prensin ders almadığı hoca kalmamış, hatta bir keresinde ağzında taşla konuşmaya çalışan prens ölümden dönmüştür. Prens bir gün karısı ile birlikte yeni bulunan hocayı ziyaret eder. Hocanın yöntemleri çılgınca gelir ama denemekten başka çare yoktur. Koskoca prens, kekemeliğini yenebilmek için kırk takla atar. Epey de yol kat eder. Bir gün Büyük Prensin (sürpriz bir gelişmeyle) kral olamayacağı anlaşılınca, bizim Prens George birden kral oluverir. Üstelik tam da Nazi işgaline beş kala. Kamu oyu, Kral George'dan önemli mesajlar beklemektedir. Herkes radyosunu açmış, yeni kralın ne söyleyeceğini merak etmektedir. Kral George'un eline yine bir mikrofon verilir. Acaba kral bu konuşmayı kekelemeden başarabilecek midir?
Yaşanmış bir hikayeden yola çıkılarak yapılmış filmin yönetmeni, şu yenilerde çekilen "Sefiller"in de yönetmeni olan Tom Hooper. Kral 6. George'u canlandıran ünlü aktör ise bu filmdeki performansıyla "En İyi Erkek Oyuncu Oscar"ını alan Colin Firth.
Hikaye çok dramatik, ama film çok bayık. Tam bir festival filmi. İzle izle bitmiyor. Ama kekemelik sorunu olanlar için büyük bir umut kaynağı olabilir, o kısmına bir şey diyemeyeceğim.
Ben yürekten tavsiye edemiyorum ama siz bilirsiniz.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder