9.
sınıflara okuttuğumuz ders kitabımızda bir filmden
bahsediliyordu. Yok George Clooney oynuyormuş, yok filanca film de
çok iyiymiş de bu film ondan daha iyiymiş falan filan. Allah
Allah, neymiş bakayım şu film diye imdb'ye bir sorayım dedim. A
a! Bir de baktım reytingleri uçuk bir “romantik trajikomedi”
(bu tabiri de ben buldum, çok hoşuma gidiyor). Hemen buldum filmi
ve izledim. Hangi filmden mi bahsediyorum?
2009 yapımı (Aklı Havada) (Up In The Air) adlı filmden bahsediyorum
tabi ki. Hikayeye göre Ryan bir insan ilişkileri uzmanıdır.
İşi; insanları işten çıkarmaktır. (“İnsan Kaynakları”
departmanlarının zıttı olan “işten çıkarma” departmanı
diye bir şey varmış, bunu da bu vesileyle öğrenmiş olduk.) Ama
o kadar uzmandır ki; insanları işten çıkarma konusunda fena
halde profesyonel olmuştur. Ve aynı zamanda o kadar
kalpsizleşmiştir ki ne bir arkadaşı vardır, ne de bir ailesi.
Hatta doğru dürüst bir evi bile yoktur zira ömrünü uçaklarda
ve otellerde geçirmektedir de diyebiliriz. Daha da tuhaf olansa Ryan'nın bu hayattan büyük keyif alıyor olmasıdır. Ne
zaman ki hayatına biri kızı yaşında biri karısı yaşında iki
kadın girer; işte o zaman Ryan'ın hayatı alt üst olur.
Künye
Filmde Ryan'ı George Clooney oynuyor. Kadınlar hem çok mühim,
hem hiç değil. Filmin roman uyarlaması olduğunu başta da
söylemiştim. Hem de Walter Kirn'ün romanı.
Yorum
Film
çok çok güzel. Hayata dair çıkarılacak o kadar çok ders var ki
şaşırırsınız. Hele bir “sırt çantası” muhabbeti var;
eşimle devamlı o lafı konuşmaya başladık. Mutlaka izleyin
derim. Özellikle kadınsanız, mutlaka ve mutlaka izleyin derim.
Zira pişman olmazsınız derim.
Hayata
İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder