22 Aralık 2012 Cumartesi

"Tabanca" Kimleri Vuracak???

Size de olur mu? İçinizden bir ses konuşur, sonra yine içinizden başka bir ses daha konuşur.Sonra bu ikisi kafanızı karşıtırır sonra da sizi çileden çıkarıp "Eeeh yeter be" dedirtirler. İşte size böyle bir sıkıntının içine düşmüş birinin hikayesinin anlatıldığı bir filmden bahsetmek istiyorum.

2005 yapımı "Tabanca"ya (Revolver) bir bakalım. Jake Green (Jason Statham) 7 yıl hücre hapsine mahkum edilmiş bir suçludur. Hapiste geçirdiği 7 yıl boyunca iki yanındaki koğuşlarda kalan biri satranç ustası biri de dolandırıcı olan iki mahkumun eğitiminden geçer. Birbirlerini göremedikleri için sadece kitaplarla eğitim yapan bu üç mahkum bir taraftan da kaçma planları yapmışlardır. Ancak Jake, hayatının kazıklarından birini yemiştir. Çünkü diğer ikisi Jake'i yanlarına almadan kaçmışlardır. Hapishanedeki süresini tamamlayan Jake için ilk amaç,sıfıra inmiş parasını geri kazanmaktır. İyi bir kumarbaz olan Jake için bu hiç zor olmamıştır. Hatta parayı, kendisini içeri attıran Macha adlı mafya babasını kumar masasında soyup soğana çevirerek kazanmıştır. Küçük düşürülmeyi gururuna yediremeyen Macha elbette ki Jake'in peşine bir tetikçi takacaktır. Ama asıl sorun bu değildir. Asıl sorun Jake'in her adımını ön gören bir gücün olması ve ne söylese çıkmasıdır. Bu görünmez güç, Jake'in her adımını kontrol ettiği gibi, Macha'nın ve tetikçisinin de takipçisidir.

Bu kadar uzun bir özete ne gerek vardı demeyin, az bile. Bu film dışarıdan bakıldığında bir mafya, suç ve aksiyon filmi gibi görünebilir. Ama ben psikolojinin ve felsefenin bu kadar derin işlendiği başka bir film görmedim. ("Başka bir mafya filmi" demiyorum, "başka bir film" diyorum dikkatinizi çekerim.)

Film çok karışık. Hatta "kraamkışarık". (Filmin yönetmeni Sherlok Holmes'un yönetmeni Guy Ritchie, oradan anlayın.) Anlamak için bir kaç defa izlemek hepsinde de tam konsantre olmak şart. O yüzden seven çok sever, sevmeyen hiç sevmez, ortası yok. Siz iyisi mi filmi izlemek için sakin bir gün seçin, telefonunuzu kapatın, çocuklarınızı uyutun. Ama mutlaka izleyin. Böyle bir kurguya ve senaryoya her zaman rastlayamzsınız.

Hayata İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: