Nurgül Yeşilçay'ı ilk gördüğümüz yer çoğu insanın hatırlayacağı gibi "İkinci Bahar" dizisiydi. Şahsen ben hanımefendiyi bizim kampüste görmüştüm. O zaman öğrenmiştim aynı üniversitede okuduğumuzu. Çıtı pıtı bir kızdı. Salaş ve rahat bir tavrı vardı. Çok hoştu yani.
Sonra bir gün bir de baktım Cem Özer'le evleniyor. Hiç konduramamıştım, ama öyle alelacele evlenivermişlerdi. (Yanlış anlamayın, Cem Özer'i severim ben. Çocukluğumun komik adamı.) Aceleye gelmişti yani. Sanki film gerçek olmuştu. Hangi film mi?
2007 yapımı "Adem'in Trenleri" adlı drama filmi. Filmimize bir bakalım, ne dediğimi anlayacaksınız. Filmde Hasan Hoca ve Hacer, bir çocuklu evli bir çifttir. Trenle geldikleri köyde imam yoktur. O yüzden Hasan Hoca Mübarek Ramazan Ayı boyunca o köyde imamlık yapmaya soyunur. Ancak bu tuhaf çift köylünün dikkatini çeker. Zira Hasan Hoca orta yaşlı huysuz, suratsız ve hatta hart hurt bir adamken Hacer genç, güzel ama içe kapanık bir kadındır. Zamanla Hacer köylü kadınların arasına karışmaya ve samimiyet kurar. Ama Hasan Hoca köylüyle kaynaşmamayı ve gece gündüz ibadet etmeyi tercih eder. Köy halkı bu tuhaf çiftin gizemini çözmeye çalışırken çok dramatik bir gerçek gün yüzüne çıkar. Artık Hacer ve Hasan Hoca için çok büyük bir imtihan başlar ve köy halkı da bu sınava ortak olacaktır.
Filmi daha önce izlemiş ve sonunu biliyor olmama rağmen bir kez daha izledim ve yine çok etkilendim. Çok acı, çok üzücü bir hikaye. Pek romantik biri değilimdir ama kalpsiz de değilim tabi ki.
Filmi izlerseniz Nurgül'le Cem'in hikayesinin Hacer ve Hasan Hoca'nınkine ne kadar çok benzediğini anlayacaksınız. İzleyin, ağlayın.
Hayata İyi Seyirler...
Sonra bir gün bir de baktım Cem Özer'le evleniyor. Hiç konduramamıştım, ama öyle alelacele evlenivermişlerdi. (Yanlış anlamayın, Cem Özer'i severim ben. Çocukluğumun komik adamı.) Aceleye gelmişti yani. Sanki film gerçek olmuştu. Hangi film mi?
2007 yapımı "Adem'in Trenleri" adlı drama filmi. Filmimize bir bakalım, ne dediğimi anlayacaksınız. Filmde Hasan Hoca ve Hacer, bir çocuklu evli bir çifttir. Trenle geldikleri köyde imam yoktur. O yüzden Hasan Hoca Mübarek Ramazan Ayı boyunca o köyde imamlık yapmaya soyunur. Ancak bu tuhaf çift köylünün dikkatini çeker. Zira Hasan Hoca orta yaşlı huysuz, suratsız ve hatta hart hurt bir adamken Hacer genç, güzel ama içe kapanık bir kadındır. Zamanla Hacer köylü kadınların arasına karışmaya ve samimiyet kurar. Ama Hasan Hoca köylüyle kaynaşmamayı ve gece gündüz ibadet etmeyi tercih eder. Köy halkı bu tuhaf çiftin gizemini çözmeye çalışırken çok dramatik bir gerçek gün yüzüne çıkar. Artık Hacer ve Hasan Hoca için çok büyük bir imtihan başlar ve köy halkı da bu sınava ortak olacaktır.
Filmi daha önce izlemiş ve sonunu biliyor olmama rağmen bir kez daha izledim ve yine çok etkilendim. Çok acı, çok üzücü bir hikaye. Pek romantik biri değilimdir ama kalpsiz de değilim tabi ki.
Filmi izlerseniz Nurgül'le Cem'in hikayesinin Hacer ve Hasan Hoca'nınkine ne kadar çok benzediğini anlayacaksınız. İzleyin, ağlayın.
Hayata İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder